Tebliğname No : 4 - 2012/299077MAHKEMESİ : Bursa 5. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 21/10/2009NUMARASI : 2009/240 Esas, 2009/1309 KararSuç : Görevi yaptırmamak için direnme, tehditMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;Temyiz başvurularının kapsamına göre incelemenin katılan vekilinin sanık N.. A.. hakkında verilen beraet, sanıklar M.. A.. ve G.. A.. müdafiinin ise mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Sanıklar M.. A.. ve N.. A.. hakkında verilen hükümlerin temyiz incelemesinde;Hakkında aleyhe temyiz bulunmayan sanık M.. A..'nın görevi yaptırmamak için direnme eylemlerini birisi TCK’nın 6/1-d maddesi gereğince yargı görevi yapan kişi olarak kabul edilen katılan avukat olmak üzere birden fazla kamu görevlisine karşı gerçekleştirdiği, bu nedenle hakkında anılan Kanunun 265/2, 43/2. maddelerinin uygulanması gerektiği; bu durumda verilecek hapis cezasının en az 2 yıl 1 ay olacağı, bu cezanın da hükmün açıklanmasının geri bırakılması sınırları dışında olduğu anlaşılmakla, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 04/03/2008 gün ve 2008/6-47, 2008/43 sayılı Kararında vurgulandığı gibi yanılgılı uygulama nedeniyle bir kez daha atıfet sağlanamayacağı nazara alınarak; somut olayda katılanların somut ve maddi zararlarının bulunmadığı halde "katılanın zararının karşılanmadığı" şeklindeki dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle CMK'nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi hususu bozma sebebi yapılmamıştır.Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan kurulan mahkumiyet hükmü ile delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraet hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,Sanık G.. A.. hakkında tehdit suçundan verilen hükmün temyiz incelemesine gelince:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;5271 sayılı CMK'nın 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için, aynı maddenin 6. fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de, bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliği veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada maddi bir zararın bulunmasının zorunlu olduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun, Dairemizce de benimsenen 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, CMK’nın 231/6-c maddesinde düzenlenen "giderilmesi gereken zarar" kavramının, somut, belirlenebilir maddi zarar olduğu, buna karşın somut olayda dava konusu edilen eylem itibariyle, katılanın giderilmesi gereken somut ve maddi bir zararının bulunmadığı gözetilerek, engel sabıkası bulunmayan sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağına karar verilmesi gerekirken, 231/6. maddedeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin, "katılanın zararının karşılanmadığı" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06/05/2014 tarihinde sanık M.. A.. yönünden oyçokluğuyla, diğer sanıklar yönünden ise oybirliğiyle karar verildi.