MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : İhaleye fesat karıştırma, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmaHÜKÜM : Sanıklar ... ve ...’nun ihaleye fesat karıştırma suçundan mahkumiyetlerine, anılan sanıkların suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, diğer sanıkların atılı suçlardan beraatlerineMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;Hazinenin suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve üye olma suçlarından katılan sıfatını alabilecek biçimde doğrudan zarar görmemesi ve CMK'nın 237. ve 238. maddelerine göre usulüne uygun şekilde başvurarak katılan sıfatını kazanmaması nedeniyle hükümleri temyiz etme yetkisi bulunmadığından vekilinin bu suçlar yönünden verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, hükmolunan ceza miktarı itibariyle koşulları bulunmadığından sanık ... Sıddık müdafiin duruşma isteminin CMUK'nın 318. maddesi uyarınca reddi ile incelemenin duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Hükümlerden sonra 30/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 12. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 235. maddesinde düzenlenen ihaleye fesat karıştırma suçuiçin aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hapis cezasının alt ve üst sınırlarının değiştirilmesi, bu suç sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmesi durumunda cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3. fıkranın ise;“İhaleye fesat karıştırma suçunun:a) Cebir ve tehdit kullanmak suretiyle işlenmesi halinde temel cezanın alt sınırı beş yıldan az olamaz. Ancak, kasten yaralama veya tehdit suçunun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca bu suçlar dolayısıyla cezaya hükmolunur.b) İşlenmesi sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmemiş ise, bu fıkranın (a) bendinde belirtilen haller hariç olmak üzere, fail hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” şeklinde yeniden düzenlenmesi karşısında; TCK'nın 7/2. madde-fıkrasındaki “suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü nazara alınıp haklarında mahkumiyet kararı verilen sanıklar ile beraat kararı verilen sanıkların suçları arasındaki bağlantı ve iştirak ilişkisi de gözetilerek hukuki durumlarının birlikte mahkemesince yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle sanıklar ... ve ... haklarında TCK'nın 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılması lüzumu,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili, sanıklar ..., ... ve ... müdafiilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA, 12/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.