Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4857 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10493 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 5 - 2013/216287MAHKEMESİ : Beyoğlu 3. (İstanbul 20.) Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 16/07/2009NUMARASI : 2009/89 Esas, 2009/177 KararSuç : Rüşvet almaya teşebbüse iştirakMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Dairemizce de benimsenen Yargıtay CGK'nın 18/09/2012 tarih ve 2012/420 Esas, 2012/1771 sayılı Kararı da nazara alınarak 6352 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin sadece karşılıksız yararlanma suçunu kapsadığı anlaşıldığından anılan Kanunun rüşvet suçu yönünden getirdiği düzenlemeler de gözetilerek yapılan incelemede;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirinin incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;Katılanlar M.. E.. ve H.. E..in sigorta ve trafik işlemleri yaptıkları, haklarındaki hükümlerin açıklanması geri bırakılan A.. T.. ve M.. T..’ın polis memuru oldukları, olay tarihinde bir müşterilerinin . ... plakalı aracın muayenesini yaptırmak üzere ruhsatını bırakmasından sonra katılan H..E..in bu işleri yapan Faruk isimli kişiye yardım eden ve hakkındaki hüküm kesinleşen, S.. T..’ı çağırıp muayene işlemleri yapması için ruhsatı teslim ettiği, Serhat’ın belgelerle birlikte ayrıldıktan kısa bir süre sonra yanında polis memurları A.. T.. ve M.. T.. olduğu halde işyerine geldikleri, polis memurlarının H.. E..’e . .. . plakalı aracın muayene işlemindeki ruhsattaki mührün sahte olduğunu ve tutanak düzenleyeceklerini söyleyerek S.. T..’ı sahte ruhsat ve mührü H.... E..’e teslim ettiği sırada suçüstü yakaladıklarına dair tutanak düzenledikleri, olay sırasında işyerinde bulunmayan diğer katılan M.. E..e de telefonla görüşülerek Serhat’ı sahte mühür taşır ve ruhsattaki muayenenin sahte mühürle yapılmış durumda yakaladıklarını, akabinde haklarında işlem yapacaklarını, işyerindeki bilgisayar ve dosyaları alıp inceleyeceklerini ve işyerini mühürleyeceklerini belirttikleri, M.. E..'in usulsüz işlem yapmayacaklarını beyan edip akabinde Faruk adlı kişiyi arayıp olayı anlattıktan sonra konuyla ilgilenmesini istediği, Faruk'un ilgilenmesi için İsmet'e göndereceğini belirtmesinden sonra olay yerine giden sanık İsmet M.. . M...’un, katılan Mustafa'ylatelefonda görüşerek bu işi halledeceğini polis memurlarının 3 kişi olduklarını, adam başı 10.000-ABD doları istediklerini, toplam 30.000-ABD doları verildiğinde işi kapatacaklarını söyleyerek para istemesi üzerine M..E..’in olayı emniyet güçlerinebildirdiği, onların bilgi, talimatları doğrultusunda sanığı suçüstü yakalatmak amacıyla teklifi kabul etmiş gibi görünerek önceden seri numaraları alınmış 2000 ABD doları ve 10.000 TL’yi işyerinde sanığa verip sahteliği iddia edilen araç ruhsatı ve polis memurlarının tutmuş oldukları tutanağı aldıktan sonra olay mahallinde tertibat alan kolluk görevlilerince sanığın paralarla yakalandığı anlaşılmakla, eylemin polis memurlarının görevlerinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak menfaat temin etmeye çalışma fiiline iştirak şeklinde ve özgü suç niteliği de gözetildiğinde cebri irtikaba yardım etme suçunu oluşturduğu nazara alınmadan yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 02/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.