Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 485 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16522 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Zimmet, sahtecilikHÜKÜM : Zimmet suçundan mahkumiyet, sahtecilik suçundan beraet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Soruşturma raporunda belirtilen sayaçları değiştirilen bir kısım abonelerin dilekçelerindeki sökülüş endeksleri üzerinde değişiklik yapma şeklindeki fiiller nedeniyle zamanaşımı süresi içinde mahallinde işlem yapılması mümkün görülmüştür.Zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;5237 sayılı TCK'nın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğunun 53/1-a maddesi ile sınırlı olarak uygulanması gerektiği gözetilmeden anılan maddedeki tüm hak ve yetkileri kapsayacak şekilde uygulanmasına karar verilmesi,Kanuna aykırı, sanık ve müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK'nın 53/5. maddesi gereğince hükmedilen hak yoksunluğu ile ilgili bölümün mahkemenin uygulaması da nazara alınarak “Sanığın suçu 5237 sayılı TCK'nın 53/1-a maddesinde sayılan hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlediği anlaşılmakla aynı Yasanın 53/5. maddesi gereğince, cezanın infazından sonra işlemek üzere takdiren 5 yıl süre ile anılan Yasanın 53/1-a maddesinde belirtilen hak ve yetkileri kullanmasının yasaklanmasına” şeklinde değiştirilmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;İddianame ile sanığın aboneler tarafından yatırılan faturalarda oynama yapmak ve yerine sahte faturalar tanzim etmek suretiyle sahtecilik suçunu işlediğinin iddia edildiği, TCK'nın 212. maddesinin "Sahte resmi veya özel belgenin bir başka suçun işlenmesi sırasında kullanılması halinde, hem sahtecilik hem de ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur." şeklindeki hükmü uyarınca, sahte belge düzenlemek suretiyle zimmet suçunun işlenmesi halinde iki ayrı suçun oluşacağı, öte yandan aynı Kanunun 204. maddesinin gerekçesinde belirtildiği üzere sahtecilik suçunun konusu resmi belge olup, belgenin evrak kelimesinin karşılığı olarak kullanılmakta olduğu ve yazılı kağıt anlamına geldiği, bu bakımdan yazılı kağıt olmayan şeylerin ispat kuvveti ne olursa olsun belge niteliği taşımadığı, somut olayda sanığın bilgisayar sistemi üzerinde tahakkukları yok ettiği,yerine düşük bedelli yeni tahakkuklar yaptığı ve tahsil ettiği paraları kurum hesabına yeni tahakkuklara göre intikal ettirdiği anlaşılmasına göre sanığın bu eylemleri gerçekleştirirken kanunun aradığı anlamda yazılı kağıt niteliğinde tahakkuk fişi, fatura ve benzeri belge düzenleyip düzenlemediği katılan kurumdan sorularak tespit edildikten sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde beraet kararı verilmesi,Kanuna aykırı, katılan vekili ile O yer C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.