Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4543 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12322 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : ZimmetHÜKÜM : Sanıklar ... ve ...'nın zincirleme nitelikli zimmet suçundan mahkumiyetlerine, diğer sanıkların beraatlerineMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;Hükmolunan ceza miktarı itibariyle koşulları bulunmadığı anlaşılan ve süresinden sonra yapılan duruşma isteminin CMUK'nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE, Hazine vekili 13/05/2013 havale tarihli temyiz dilekçesiyle beraat hükümlerini temyiz etmiş ise de, bilahare vermiş olduğu 28/11/2013 havale tarihli dilekçesiyle temyizden vazgeçtiği ve bu hususta kurumun onayının bulunduğu anlaşılmakla; incelemenin sanıklar müdafiin temyiz itirazlarıyla sınırlı ve duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, Sanık müdafiin temyiz talebinin vekalet ücretine yönelik olduğu gözetilerek buna hasren yapılan incelemede;Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesinde yer alan "Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir." biçimindeki düzenleme nazara alınarak, kendisini vekille temsil ettiren ve beraatine karar verilen sanık ... lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına "kendisini vekille temsil ettiren sanık ... için karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 2.400 TL'nin Hazineden alınarak kendisine verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,Sanıklar ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet, sanık ... hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;Ceza yargılaması sonucunda mahkumiyet kararının verilebilmesi için suç oluşturan fiilin sanık tarafından işlendiğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak, herkesi inandıracak biçimde kanıtlanması ve şüphenin masumiyet karinesinin gereği olarak sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği (Anayasa m. 38/4, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m. 6/2, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi m. 11, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi m.14/2), gözetildiğinde; sanıklar ... ve ...'nın aşamalarda değişmeyen savunmaları, alınan rapor ile zimmete konu edilen faturaların ... Nakliyat Limited Şirketinin ortağı olan ...l tarafından düzenlendiğinin belirlenmesi, tanıklar ... ve ...'un söz konusu şirketin kooperatife iş yaptığını beyan etmeleri, kooperatifin aynı tarihlerde başka şirketlere de benzer iş yaptırdığının anlaşılması, diğer ortağının ...l söz konusu şirketten ayrıldıktan sonra faturaların şirket tarafından düzenlenmediğini beyan etmesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanıklar ... ve ...'nın atılı suçu işlediklerine dair kesin, inandırıcı ve yeterli delil bulunmadığı anlaşılmakla, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraatleri yerine yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,Sanık ...'ün hükümden önce 04/04/2009 tarihinde öldüğü UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu husus mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK'nın 64 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmemesi,Kabule göre de;Sanıklar ... ve ... hakkında hüküm kurulurken 765 sayılı TCK uygulamasında nitelikli zimmet suçunun unsuru sayılan sahtecilik fiilleri için 5237 sayılı TCK'nın 212. maddesindeki düzenleme nedeniyle ayrıca zincirleme şekilde belgede sahtecilik suçundan ceza tayin edilmesi gerektiği anlaşılmakla, mahkemece mahiyeti itibariyle sahte belgeler düzenlenmek suretiyle işlendiği kabul edilen eylemin 765 sayılı TCK'nın 202/2, 80, 33, 219/4. maddelerine göre müteselsil nitelikli zimmet, 5237 sayılı TCK'nın 212. maddesi de gözetildiğinde ise 247/1-2, 43/1, 53/1-5, 207/1, 43/1. maddelerinde yer alan zincirleme nitelikli zimmet ve zincirleme özel belgede sahtecilik suçlarını oluşturduğunun ve lehe yasa karşılaştırmasının buna göre yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,Sanıklar hakkında nitelikli zimmet suçundan kurulan hükümlerde TCK'nın 43/1. maddesi uyarınca arttırım yapılırken 8 yıl 16 ay 15 gün hapis cezaları yerine 9 yıl 4 ay 15 gün şeklinde fazla cezalara hükmolunması,Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK'nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,Zimmet suçunu 5237 sayılı TCK'nın 53/1-d maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işledikleri kabul edilen sanıklar ... ve ... hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı, sanıklar müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 03/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.