Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4396 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1439 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Rüşvet vermekHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;Sanıklar ... ve ... müdafii Av. ...'ın yüzüne karşı 28/11/2012 tarihinde verilen hükmün CMUK'nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 08/01/2013 ve 11/01/2013 tarihinde temyiz edildiği anlaşılmakla, süresinde yapılmayan temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, incelemenin sanıklar ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz talebi ile sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:.... Komutanlığı emrinde görevli piyade er...'e 29/12/2007 ile 28/03/2008 tarihleri arasında Suriye sınırından Türkiye'ye kaçak mal geçirmesine göz yumması karşılığında kontör, para vb. menfaat temin ettikleri veya bu hususta anlaştıkları biçiminde gerçekleştiği kabul edilen eylemleri nedeniyle rüşvet verme suçundan dolayı ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulmuş ise de;5237 sayılı TCK'nın 6352 sayılı Yasa değişikliği öncesinde rüşveti tanımlayan 252/3. maddesinde "rüşvet, bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır" denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlamasının veya kişilerin bu şekildeki iş için kamu görevlisine çıkar temin etmelerinin rüşvet tanımından çıkarıldığı, bu durumda diğer koşulların varlığı halinde görevi kötüye kullanma suçunun oluşacağı anlaşılmakla, Rüşvet suçu, bir karşılaşma suçu olduğundan, çok failli suçlardan olup, bir tarafta rüşvet verenin; diğer tarafta ise rüşvet alan kamu görevlisinin yer aldığı, rüşvet veren ve alanın, aynı amacın gerçekleşmesini hedefledikleri, bu itibarla veren ve alan açısından tek bir suç olduğu nazara alınarak rüşvet suçlarına konu paraların suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK'nın 252/3. maddesi anlamında kamu görevlisine görevinin gereklerine aykırı olan bir işi yapması için verilip verilmediği hususunun hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve buna bağlı olarak suç niteliğinin tayini bakımından, sanıklar hakkında suç tarihi olan 29/12/2007 ile 28/03/2008 itibarıyla 5607 sayılı Kaçakçılık Yasasına muhalefet suçuna ilişkin olarak açılmış bir soruşturma ve dava olup olmadığının tespitiyle varsa bu evraklar ile aynı olaya ilişkin farklı kararlar verilmesinin önüne geçmek, uygulama birliğini sağlamak ve her iki davada adil sonuç çıkmasını temin etmek için, rüşvet aldığı iddia olunan Mehmet Ön hakkında rüşvet almak suçundan dolayı .... Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığının 19/03/2009 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davasının akıbetinin araştırılması, kesinleşmemişse sonucunun bekletici mesele yapılması, hüküm verilmişse onaylı örneklerinin bu dosya içine alınmasından sonra, bütün deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle görevinin gereklerine aykırı hareket etmesi için kime, nasıl, ne şekilde, hangi iş ve işlemi nedeniyle ne kadar para verildiği karar yerinde denetime imkan verecek biçimde gerekçeleriyle gösterilerek sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Yargılama giderlerinin sanıklara ayrı ayrı yükletilmesi gerekirken müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmek suretiyle CMK'nın 324. maddesine aykırı davranılması,Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK'nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş sanık ... müdafii ve sanık ...'nin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozmanın mahiyetine göre CMUK'nın 325. maddesi gereğince kararın iddianamenin 4. paragrafındaki eylemi sanık ... ile iştirak halinde gerçekleştiren ve hükmü süresinde temyiz etmeyen sanık ...'a TEŞMİLİNE, sanık ...'nin ise isnad edilen eylemleri müstakilen işlediği nazara alınarak bu sanık yönünden kararın TEŞMİLİNE YER OLMADIĞINA, 29/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.