Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4387 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 984 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 5 - 2012/305075MAHKEMESİ : Bursa 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 27/12/2011NUMARASI : 2010/177 Esas, 2011/450 KararSuç : İhaleye fesat karıştırma, yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama ve bu suça azmettirme Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;CMK'nın 260/1. maddesine göre ihaleye fesat karıştırma suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında 3628 sayılı Yasanın 18. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sadece bu suçla ilgili olarak katılma talebinin kabulüne, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12/02/2008 günlü 2007/9-230 Esas, 2008/23 sayılı Kararı gereğince sanık Yalçın müdafiin duruşmalı inceleme talebinin sonuç ceza miktarı itibarıyla 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 318. maddesi uyarınca reddiyle incelemenin ihaleye fesat karıştırma suçu yönünden verilen beraet hükümlerine yönelik katılan vekilinin, Y.. G.. hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik ise müdafiin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak ve duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Sanıklar Y.. G.., G.. Y.., Y.. Ü.., M.. K.., Z.. U.., A.. K.., M.. Ç.. ve G.. S.. hakkında ihaleye fesat karıştırmak suçundan verilen beraet hükümlerinin incelenmesinde;Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraet hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, Sanık Y.. G.. hakkında yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama suçundan kurulan hükmün incelenmesinde ise;Hükümden sonra 05/07/2012 gün ve 28344 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasanın 89. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 255. maddesinde yer alan suçun unsurlarında esaslı değişiklikler yapılması karşısında yeni düzenlemeler ve unsurlarının oluşması durumunda görevi kötüye kullanma ile dolandırıcılık suçları yönünden değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri lüzumu, Kabule göre de; TCK'nın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle suçu işlediği belirtilen sanık hakkında 53/5. maddesi uyarınca “cezanın infazından sonra işlemek üzere hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkilerin kullanılmasının yasaklanmasına” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sadece “memuriyetten yasaklanmasına” hükmedilmesi, Temel ceza alt sınırdan az bir miktar uzaklaşarak belirlendiği halde denetim süresinin sadece takdiren denilerek en üst sınırdan 3 yıl olarak tayini,Daha önce işlediği kasıtlı bir suç bulunmayan ve cezası ertelenen sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, kabul etmesi halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğinin karar yerinde tartışmasız bırakılması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 21/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.