Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4365 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17115 - Esas Yıl 2013





Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;Adalet Bakanlığına 14/06/2013 tarihinde tebliğ olunan hükmü, Bakanlık adına Hazine vekilinin CMUK'nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra ve 23/07/2013 günlü dilekçe ile temyiz etmiş olduğu anlaşılmakla Adalet Bakanlığı adına yapılan temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, suçtan zarar gören ve kovuşturma aşamasında duruşmadan haberdar edilmeyen Hazine vekilinin katılma talebinin 3628 sayılı Kanunun 17 ve 18. maddeleri ile CMK'nın 237/2, 260. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak kabulü ile dosyanın esastan incelenmesine karar verildikten sonra gereği düşünüldü:TCK'nın 235. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında “ihale?? terimi kullanılmış iken, anılan Yasanın 5. fıkrasında “artırma veya eksiltme” tabirlerinin kullanılmasının bilinçli bir tercih olduğu, nitekim Yasanın gerekçesinde de “maddenin beşinci fıkrasında ihaleye fesat karıştırma suçunun uygulama alanı genişletilmiştir” denilmek suretiyle Yasakoyucunun bu konudaki iradesini ortaya koyduğu, bu nedenle de anılan maddenin 5. fıkrasının amir hükmü uyarınca; kamu kurum ve kuruluşları aracılığı ile yapılan artırma veya eksiltmeler ile ilgili olarak da Yasa’nın ihaleye fesat karıştırmaya ilişkin hükümlerinin uygulanmasında zorunluluk bulunduğu, mahkemece de tanık beyanları ve sanığın kaçamaklı ikrarına göre oluşa uygun olarak sübutu kabul edildiği üzere, sanığın icra ihalesi öncesinde kişilerin ihale sürecindeki işlemlere katılmasını engellemek amacıyla kolluk tarafından uyarılmasına rağmen yüksek sesle ihalenin kendisi için önemli olduğunu, başka kimsenin girmemesi gerektiğini, girenlerin kendisine düşman olacağını söylediği, yapılan ihalede sanığın 100 lira yükseltme yaptığı, icra artırımına giren şahısların artırımda bulunmaması nedeniyle satışa konu aracın artırımını kazandığı, olayın gelişim sürecinden açıkça anlaşıldığı üzere bu tehdit eylemi nedeniyle bir kısım kişilerin ihaleye katılmadıkları, yine ihale işlemi olduğunda kuşku bulunmayan pey sürme işlemlerinin de tehdit fiilinin etkisi nedeniyle gerçekleştirilemediği anlaşılmakla, sanığın ihaleye fesat karıştırma suçundan hükümden sonra 30/04/2013 günlü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Yasanın 12. maddesi ile TCK'nın 235. maddesinde değişiklik yapılması karşısında, TCK'nın 7/2. madde-fıkrasındaki "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü de nazara alınarak cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin yasal olmayan gerekçelerle beraetine hükmedilmesi,Kanuna aykırı, O yer C.Savcısı ve katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.