Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4238 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 3328 - Esas Yıl 2007





Reşit olmayan mağdure ile rızasıyla cinsi münasebette bulunma ve ırza geçme suçlarından san??klar Onur ve Hamdi 'in bozma üzerine yapılan yargılanmaları sonunda: reşit olmayan mağdure ile cinsi münasebette bulunma suçundan mahkümiyetlerine dair Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 30.12.2005 gün ve 2005/292 Esas, 2005/403 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi müdahil vekili ve sanık Hamdi Oktay müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelendi;Temyiz dilekçesi içeriğinden itirazlarının ırza geçme suçuna ilişkin olduğu gözetilerek müdahil vekilinin temyiz isteminin sanıklara yüklenilen bu suçla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü.Sanık Onur'un oluşumu kabul edilen, reşit olmayan mağdureyle cinsi münasebette bulunmak suçunun, tabi olduğu yasa maddesinin ihtiva ettiği cezanın nevi ve üst haddi itibariyle 765 Sayılı TCK.nun 102/4. ve 104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık asli ve ilave zamanaşımına tabi olduğu ve suç tarihi olan 1998'den inceleme tarihine kadar da bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından 5237 Sayılı TCK.nun 7/2. maddesi ile 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilmek suretiyle hükmün CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı yasanın 322/1. ve 5271 Sayılı CMK.nun 223/8. maddeleri uyarınca davanın zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,Sanık Hamdi Oktay hakkında kurulan reşit olmayan mağdureyle rızasıyla cinsi münasebete bulunmak suçundan kurulan mahkümiyet hükmünün incelenmesinde ise;Oluşumu kabul edilen suçun karşılığı olan 5237 sayılı TCK.nun 104/1 maddesi şikayete tabi olup uzlaşma kapsamında kaldığı, 5560 sayılı Yasa ile değişik CMK'nun 253/3.maddesinde cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda uzlaşma yoluna gidilemeyeceği belirtilmekle birlikte atılı suçun aleyhe düzenleme getiren bu değişiklikten önce işlendiği ve 7/2.maddesi dikkate alınarak uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiği, uzlaşmanın da bir kovuşturma şartı olduğu dikkate alınarak öncelikle 5271 Sayılı CMK.nun 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaştırma işlemi yapılması ve sonuçsuz kalması halinde 5237 Sayılı Kanunun 104 ve 765 sayılı TCK.nun 416/son maddelerinden lehine olanıyla mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılarak karar verilmesi,Sanığın kişiliği, sair halleri ve suçun işlenmesindeki özellikleri dikkate alınarak sanık müdafiinin 27.12.2005 günlü dilekçesindeki cezanın paraya çevrilmesine ve ertelenmesine ilişkin talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi ile hükmolunan ceza miktarı nazara alındığında,hükümden sonra yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanunun 23. maddesi ile eklenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair 5271 sayılı CMK.nun 231/5. maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağının takdir ve değerlendirilmesinin mahkemesince yapılması lüzumu,Kanuna aykırı, müdahil vekili ile sanık Hamdi müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1.maddesi de gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.