Tebliğname No : 5 - 2013/397256MAHKEMESİ : Muş Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 18/03/2008NUMARASI : 2006/194 Esas, 2008/44 KararSuç : İhaleye fesat karıştırma resmi belgede sahtecilik Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;Müşteki Muş İl Milli Eğitim Müdürlüğü vekilinin yokluğunda verilen ve 19/09/2013 günü tebliğ edilen hükmü 24/09/2013 havale tarihli dilekçesiyle CMUK'nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra temyiz etmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz isteminin aynı Yasanın 317. maddesi gereğince REDDİNE,CMK'nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette ihaleye fesat karıştırma suçundan zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunduğu ve hükmün 27/09/2013 havale tarihli dilekçeyle vekili tarafından temyiz edildiği nazara alınarak 3628 sayılı Yasanın 18. maddesinin verdiği yetki uyarınca Hazinenin sadece bu suç yönünden katılma talebinin KABULÜNE karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Hükümlerden sonra 30/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 12. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 235. maddesinde düzenlenen ihaleye fesat karıştırma suçu için aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hapis cezasının alt ve üst sınırlarının değiştirilmesi, bu suç sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmesi durumunda cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3. fıkranın ise;"İhaleye fesat karıştırma suçunun: a) Cebir ve tehdit kullanmak suretiyle işlenmesi halinde temel cezanın alt sınırı beş yıldan az olamaz. Ancak, kasten yaralama veya tehdit suçunun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca bu suçlar dolayısıyla cezaya hükmolunur. b) İşlenmesi sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmemiş ise, bu fıkranın (a) bendinde belirtilen haller hariç olmak üzere, fail hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur." şeklinde yeniden düzenlenmesi karşısında; TCK'nın 7/2. madde-fıkrasındaki "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü nazara alınıp haklarında mahkumiyet kararı verilen sanık ile beraet kararı verilen sanıkların suçları arasındaki bağlantı ve iştirak ilişkisi de gözetilerek hukuki durumlarının birlikte mahkemesince yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, sanık İ.. Ç.. müdafii ve katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, esası incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.