Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4199 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13614 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 5 - 2013/283491MAHKEMESİ : İzmir (Kapatılan) 10. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK 250. Madde İle Görevli)TARİHİ : 11/05/2009NUMARASI : 2007/15 Esas, 2009/125 KararSuç : İhaleye fesat karıştırmak, suç işlemek için örgüt kurma ve örgüte üye olmaMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;CMK'nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan H.. H..'nin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin 07/08/2013 havale tarihli dilekçe ile vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanunun 18. maddesindeki "...H.. H.. avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde Maliye Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır." düzenlemesinin verdiği yetkiye dayanılarak H.. H..'nin sadece ihaleye fesat karıştırma suçu yönünden katılma talebinin kabulüne, incelemenin; ihaleye fesat karıştırma suçundan verilen mahkumiyet ve beraet hükümleriyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:İhaleye fesat karıştırma suçunun, bir kısım sanıklar yönünden cebir ve tehdit kullanılarak işlendiği Mahkemece kabul edilmesine karşın bir kısım sanıklar yönünden, ihale öncesi aşamada anlaşma yapılarak gerçekleştirildiğinin kabul edildiği, cebir ve tehdit kullanılarak işlendiği kabul edilen eylemler açısından ise alt sınırdan uzaklaşılarak temel cezanın belirlendiği, TCK'nın 235/2-c maddesindeki yasal değişiklik öncesi yaptırım 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası iken değişiklik sonrası bunun 5 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası olarak düzenlendiği gözetilerek yapılan incelemede;Hükümden sonra 30/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 12. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 235. maddesinde düzenlenen ihaleye fesat karıştırma suçu için aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hapis cezasının alt ve üst sınırlarının değiştirilmesi, bu suç sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmesi durumunda cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3. fıkranın ise;“İhaleye fesat karıştırma suçunun: a) Cebir ve tehdit kullanmak suretiyle işlenmesi halinde temel cezanın alt sınırı beş yıldan az olamaz. Ancak, kasten yaralama veya tehdit suçunun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca bu suçlar dolayısıyla cezaya hükmolunur. b) İşlenmesi sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmemiş ise, bu fıkranın (a) bendinde belirtilen haller hariç olmak üzere, fail hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” şeklinde yeniden düzenlenmesi karşısında; TCK'nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." hükmü nazara alınıp haklarında mahkumiyet kararı verilen sanıklar ile beraet kararı verilen sanığın suçları arasındaki bağlantı ve iştirak ilişkisi de gözetilerek hukuki durumlarının birlikte mahkemesince yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiileri ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, esası incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.