Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 419 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 10661 - Esas Yıl 2016





Tefecilik yapma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 12/01/2016 tarihli ve 2015/174753 soruşturma, 2016/3545 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 7. Sulh Ceza Hakimliğinin 09/02/2016 tarihli ve 2016/1147 değişik iş sayılı kararının; Dosya kapsamına göre, müştekinin, şüphelinin birden çok kişiye faiz karşılığı ödünç para vererek çıkar sağladığına ve bu işi meslek haline getirip getirmediğine dair delil olmadığı ve taraflar arasındaki eylemin hukuki ihtilaf kapsamında kaldığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, Cumhuriyet savcısı tarafından müştekinin şikâyet dilekçesi üzerine herhangi bir araştırma yapılmaksızın karar verildiği, müştekinin dilekçesinde geçen iddialara ilişkin araştırma yapılması, icra dairesinde şüpheli tarafından başlatılan takibe ilişkin dosyaların getirtilerek incelenmesi ve varsa tanıkların dinlenilerek sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli, 08/11/2016 gün ve 94660652-105-34-9049-2016-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü: Kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden talebin kabulü ile İstanbul Anadolu 7. Sulh Ceza Hakimliğince verilen 09/02/2016 tarihli ve 2016/1147 değişik iş sayılı Kararın CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 08/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.