Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4034 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2130 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : İhaleye fesat karıştırmaHÜKÜM : BeraatMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;CMK'nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan ...'nin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin 05/12/2013 havale tarihli dilekçe ile vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanunun 18. maddesindeki "...... avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde... Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır." düzenlemesinin verdiği yetkiye dayanılarak ...'nin katılma isteminin kabulüne, sanıklar ..., ... ve ... yönünden müdafiilerinin 31/12/2013 tarihinde usulüne uygun olarak tefhim edilen hükümleri 1412 sayılı CMUK'nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 16/01/2013 günlü dilekçe ile temyiz etmiş olduğu, 04/01/2013 tarihli süre tutum dilekçesinin sadece sanık ... yönünden verildiği anlaşılmakla sanıklar ..., ... ve ... yönünden temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek aynı Kanunun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin; katılan vekilinin esasa yönelik ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... müdafiilerinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı şekilde yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanıklar müdafiilerinin ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesinde yer alan “Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar yararına ... aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir.” biçimindeki düzenleme ile Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 16/10/1978-2/324-350 sayılı Kararında belirtildiği üzere; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin, vekalet ücretinin tayininde esas ilke olarak sanıkların adedi ya da sanığın birden çok suç işlemiş olmasını değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip edilen davaların adedini esas aldığı ve taraflara yükletilecek avukatlık parasının her dava için ayrı ayrı tayinini öngördüğü, buna göre, ayrı ayrı dava açılmadıkça ücreti vekaletin ayrı ayrı tayin ve takdirinin mümkün bulunmadığı da nazara alınarak, kendisini vekille temsil ettiren ve beraatine karar verilen sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi,Kanuna aykırı, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafiileri ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu cihet yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasına;-"Sanıklar ... ve ... kendilerini tek vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.640 TL vekalet ücretinin ...'den alınarak bu sanıklara verilmesine",-"Sanıklar ..., ..., ... kendilerini tek vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.640 TL vekalet ücretinin ...'den alınarak bu sanıklara verilmesine" ve-"Sanık ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.640 TL vekalet ücretinin ...'den alınarak bu sanığa verilmesine" yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkındaki hükümlerin DÜZELTİLEREK, delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle sanık ... hakkında kurulan hükmün ise DOĞRUDAN ONANMASINA, 19/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.