Çocuğun ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel istismarı suçundan sanık Ü... U...’un yapılan yargılanması sonunda; atılı suçtan mahkümiyetine dair, Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 05.03.2009 gün ve 2007/162 Esas, 2009/64 Karar sayılı re’sen de temyize tabi olan hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanık ve müdafii ile O Yer C.Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebli??name ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:Genel ahlakın kesin olarak gerekli kıldığı hallerden olması nedeniyle 5271 sayılı CMK.nun 182/2. maddesi uyarınca verilen duruşmanın kapalı yapılması kararları duruşmanın bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasını gerektirip, aynı maddenin 3. fıkrası ise hükmün açık duruşmada açıklanmasını zorunlu kıldığı halde anılan yasa maddesine aykırı olarak hükmün kapalı duruşmada açıklanması suretiyle aleniyet ilkesinin ihlali,Delillerin tartışılması başlığıyla duruşmada sonuç çıkarma evresini düzenleyen 5271 sayılı CMK.nun 216. maddesine göre deliller ortaya konup tek tek tartışıldıktan sonra uyuşmazlığı çözecek ve hüküm verecek olan mahkemeye ışık tutmak üzere taraflara istemleri aranmaksızın maddede belirtilen sıra dahilinde son kararın nasıl olması gerekeceği hususunda görüşlerini belirtme imkanı verilmesi gerektiği halde hükmün tefhim edildiği oturumda Cumhuriyet Savcısından esas hakkındaki mütalaası, katılandan ise sanık ve müdafii tarafından ibraz edilen yazılı savunmalara karşı diyecekleri sorulmayarak yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;Adli Tıp Kurumu Kanununun 7 ve 23. maddeleri gereği usulüne uygun teşekkül etmeyen ihtisas kurulu raporuna dayanılarak karar verilmesi,TCK.nun 103/6. maddesinde 15 yıldan az olmamak üzere hapis cezası öngörülüp aynı Yasanın 49/1. maddesine göre de ceza üst sınırının 20 yıl olarak ifade edilmesi karşısında, aynı Yasanın 103/4. maddesi ile belirlenen cezanın ayrıca artırıma tabi tutulmak suretiyle fazla ceza tayini,5237 sayılı TCK.nun 53/1-c maddesinde yer alan velayet hakkını kötüye kullanmak suretiyle yaşı küçük kızına karşı nitelikli cinsel istismar suçunu işleyen sanığın, cezanın infazından sonra başlamak üzere aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkiyi kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin nazara alınmaması,Kanuna aykırı, sanık ve müdafii ile O Yer C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan re’sen de temyize tabi hükmün bu sebeplerle 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.