MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Zimmet, denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olmaHÜKÜM : Sanıklar ... ve ...'nin denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçundan beraatlerine, sanık ...'nun zimmet suçundan mahkumiyetineMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;CMK'nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin 04/02/2013 havale tarihli dilekçe ile vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Yasanın 18. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca katılma talebinin kabulüne, sanık ... ve müdafiin yüzüne karşı 09/01/2013 tarihinde tefhim edilen hükmün bir haftalık yasal süreden sonra verdiği 28/02/2013 günlü dilekçe ile müdafii tarafından temyiz edildiği anlaşıldığından, temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, tebliğnamede adına yer verilen sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz istemimin bulunmadığı anlaşılmakla, incelemenin sanık ......müdafiin zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne, katılan vekillerinin ise diğer sanıklar hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Sanıklar ... ve ... hakkında denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçundan verilen beraat hükümlerin incelenmesinde; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesinde yer alan "Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına ... aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir." biçimindeki düzenleme nazara alınarak, kendisini vekille temsil ettiren ve beraatine karar verilen sanıklar lehine vekalet ücreti tayin edilirken, "ücreti vekaletin Hazineden alınarak katılana verilmesine" şeklinde çelişkili karar verilmesi, Kanuna aykırı, katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının sanıklar ... ve ... hakkında vekalet ücretine tayinine ilişkin kısımlarında yer alan "...2.640 TL ücreti vekaletin Hazineden alınarak katılana verilmesine," ibarelerinin "...2.640 TL ücreti vekaletin Hazineden alınarak sanığa verilmesine," şeklinde değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Sanık ... hakkında zimmet suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde ise; Kooperatife ait daireleri müteahhit ...'den satın alan ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın kooperatife ödemek zorunda oldukları kişi başı 16.350 olmak üzere toplam 98.100 TL'in kooperatif yönetimiyle varılan mutabakat gereği ... tarafından ödenmesi gerektiği halde ödemenin yapılmaması üzerine yönetim kurulu başkanı olan sanık ...'un 05/10/2010 tarihinde 80.100 TL, 07/10/2010 tarihinde 18.000 TL olmak üzere 98.100 TL'yi kooperatif hesabına yatırdıktan sonra kooperatif ortağı olmayan sanık ... ...'a verilen yetki uyarınca hesaptan çekilip ...'a iade edildiği ve kooperatif kayıtlarına ...'e ait... ... firmasına avans verildiği şeklinde kayıt düşüldüğü, söz konusu paranın kooperatife ait olmaması nedeniyle çekildikten sonra kayıtlarda parayı ödemesi gereken ...'e avans verilmiş gibi işlem yapılmasında zimmet suçunun unsurlarının bulunmadığı, sanık ...'un eyleminin kooperatif kayıtlarında düzensizlik niteliğinde olduğu, kamu görevlisi olmayan sanık ...'nun bu eyleme azmettiren veya yardım eden olarak iştirak ettiğine dair mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığı anlaşılmakla, beraatine karar verilmesi gerektiği halde yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.