Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 375 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 13417 - Esas Yıl 2008





Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kötü muamele suçlarından sanık Yaşar'ın yapılan yargılanması sonunda atılı suçlardan mahkumiyetine dair, (Gaziantep İkinci Ağır Ceza Mahkemesi) nden verilen 15.11.2007 gün ve 2007/268 Esas, 2007/365 Karar sayılı ve cinsel istismar suçu yönünden re'sen de temyize tabi hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığı'ndan tebligname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü. Müşteki Ayşe'ye karşı da sanık hakkında kötü muamele suçundan kamu davası açıldığı anlaşılmakla, bu konuda mahkemesince zamanaşımı süresince bir karar verilmesi mümkün görülmüştür. Sanık hakkında kötü muamele suçundan kurulan hükmün temyizen incelenmesinde; Kötü muamele suçundan ceza tayin edilirken hak yoksunluğuna hükmedilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mah-kemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Hükümden sonra 08.02.2008 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca sanık yararına olan 5728 sayılı Kanun'un 562. maddesinin 1. fıkrası ile değişik CMK'nın 231/5. maddesinde hapis cezası için öngörülen sınırın 2 yıla çıkartılması ve anılan maddenin 2. fıkrası ile de 231/14. maddesindeki soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suç olma koşulunun kaldırılması karşısında, sanığın adli sicil kaydı mahallinde değerlendirilerek mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakıl-mayacağının karar yerinde tartışılması lüzumu, Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince, Mağdurenin aşamalarda birbiriyle tutarlı olmayan ve özde çelişen beyanları, müşteki ve tanık anlatımları, olay tarihini doğrulamayan doktor raporları, psikolog Işıl'ın 25.10.2007, sosyolog Hakan'ın 08.10.2007 günlü raporlarındaki tespitleri, sanığın tahkikatının başından itibaren suçu inkara yönelik savunması nazara alındığında, müsnet suçu işlediği hususunda ciddi şüphenin doğduğu, suçun varlığı veya sanık tarafından gerçekleştirildiği konularında cezalandırmaya yeter somut, tarafsız ve tutarlı delil elde edilemediği ve bunun sanık lehine değerlendirilerek beraetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden anılan deliller aleyhte gibi kabul edilip, bunlar gerekçe gösterilerek yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Kabule göre de; Suçun sonucunda mağdurenin beden ve ruh sağlığında bozulma meydana gelip gelmediğinin Adli Tıp Kurumu ile ilgili İhtisas Kurulu'ndan görüş alınarak saptanması gerekirken, G... Üniversitesi Ş... Araştırma ve Uygulama Hastahanesi Adli Tıp Anabilim Dalı'ndan alınan 11.09.2007 günlü raporu ile yetinilerek 5237 sayılı TCK'nın 103/6. maddesinin uygulanması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan ve re'sen de yapılan temyiz incelemesi sonunda hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nm 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), bozma sebebine göre sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse salıverilmesinin temini için Yargıtay C.Başsavcılığı'na müzekkere yazılmasına, 26.01.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.