Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3702 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14340 - Esas Yıl 2012
Tebliğname No : 5 - 2012/278079MAHKEMESİ : Manisa 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 29/07/2011NUMARASI : 2010/133 Esas, 2011/495 KararSUÇ : Edimin ifasına fesat karıştırmaMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; CMK'nın 260/1. maddesine göre edimin ifasına fesat karıştırma suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin 15/10/2012 havale tarihli dilekçe ile vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Yasanın 18. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca Hazinenin katılma talebinin kabulüne karar verildikten sonra gereği düşünüldü: İzmir V.. M..nce düzenlenen “Manisa Merkez Arpaalanı Cami Onarımı” ihalesini alan sanıklar Veli ve H.. O..'ın yetkilisi oldukları G..İnş. Dek. Res. İnş. Tic. Ltd. Şti. ile Ç.. Elk. İnş. Res. San. Tic. Ltd. Şti. ortak girişiminin idareyle imzalanan 06/09/2006 tarihli sözleşme uyarınca söz konusu onarım işini, sanık Nuriye Nur'un yetkilisi olduğu B.. Mimarlık, Mühendislik ve Müşavirlik Tic. Ltd. Şti'nin ise ilgili eserin onarım kontrol işini üstlendikleri, sanık Z.. G..'nin V.. M.. bünyesinde mimar, sanık Rasim'in ise elektrik teknikeri oldukları, Vakıflar Genel Müdürlüğü teftiş inceleme raporu ve onarım işinin kabulü aşamasında düzenlenen teknik raporda özetle cami onarım işinde uygulanması muhtemel olmayan imalatlara yaklaşık maliyet cetvelinde yer verildiği, tavan ve pencere gibi bazı imalatlarda metrajlar fazla girilerek yaklaşık maliyetin fazla belirlendiği, sözleşmeden sonra uygulanmayan imalatlar için uygulanmış gibi hakediş raporu düzenlenmek suretiyle idarenin KDV dahil toplam 266.968 TL zarara uğratıldığının belirtildiği, katılan V.. M.. tarafından sanıklar aleyhine İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/431 Esasında açılan tazminat istemli davada alınan bilirkişi kurulu raporunda da, yapılmayan inşaat kalemi olarak fazla ve gereksiz biçimde KDV dahil 107.732 TL fazla ödeme yapıldığı, bu ödemenin kamu zararı niteliğinde olduğu kanısına varıldığı, sanıkların tüm aşamalarda suçlamayı reddederek eksik iş yapılmadığını, yapılan imalatın sözleşmeye aykırı olmadığını, denetimde eksik bulunmadığını, fazla ödeme yapılmadığını savundukları, Mahkemece TCK'nın 236. maddesindeki edimin ifasına fesat karıştırma suçunun hileli davranışlarla işlenebileceği, sanıkların sırf sözleşmeye aykırı biçimde gerçekleştirdikleri eylemlerinin bu suç kapsamında kabul edilemeyeceği gerekçesiyle sanıkların yüklenen suçtan beraetlerine karar verildiği anlaşılan olayda, öncelikle dava konusu yere ilişkin plan, proje, metraj cetvelleri, hakediş raporları ve harcamalara dair belgeler dosya içine alınarak mimari restorasyon ve inşaat hususlarında uzman bilirkişilerin katılımıyla mahallinde keşif yapılıp suç tarihi itibariyle yapılan onarım işinin projeye ve sözleşme hükümlerine uygun olup olmadığı, projeye göre yapılan işlerle varsa proje harici işlerin belirlenmesi ve yapılan işin toplam maliyetinin, ayrıca yapılmayan veya eksik yapılan işler varsa bunların da tespit edilmesinden sonra dosyanın Sayıştay emekli uzman denetçilerinden oluşturulacak bilirkişi kuruluna tevdi edilerek onarım ve kontrol işlerine ilişkin sözleşme hükümleri incelenip sanıkların sıfat ve konumları da irdelenmek suretiyle yüklenilen edimin ifasına fesat karıştırılıp karıştırılmadığı konusunda rapor alınıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı biçimde hükümler kurulması, Kabule göre ise; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesinde yer alan "Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir." biçimindeki düzenleme nazara alınarak, kendisini vekille temsil ettiren ve beraetine karar verilen sanık N.. N.. lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık N.. N.. müdafii ile katılan V.. M.. ve Hazine vekillerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.