Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3187 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17072 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 5 - 2013/23149MAHKEMESİ : Antalya 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 07/11/2012NUMARASI : 2008/290 Esas, 2012/398 KararSUÇ : Zincirleme basit zimmet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Kabule göre suç tarihinin 06/02/1998 ile 24/06/1999 tarihleri arası olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki değer azlığı sebebiyle indirim yapılması gerektiği yönünde bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.Ancak; Dosya kapsamı ve mevcut delillere göre, suç tarihinde S.S. N..A.. ve Konut Yapı Kooperatifinin ikinci başkanı olan sanık İbrahim’in kooperatifin Banka hesabında bulunan paraları kendi imzası ile birlikte birinci başkan A.. Y...’ın (Yavuz) yerine de imza atmak suretiyle çektiği ve diğer sanık Muzaffer’e verdiği bu şekilde zimmet suçunu işledikleri kabul edilmiş ise de; Antalya Ticaret Sicil Memurluğunun cevabi yazılarına göre 08/01/1998 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında yönetim kuruluna seçilen sanıklar A.. Y.. ile İ.. Y..’ın ikisinin birlikte imzası ile kooperatifi temsile yetkili kılındıkları ve Cumhuriyet Savcılığınca aldırılan 15/03/2008 tarihli bilirkişi raporunda da banka hesabından “nakit çekilen” açıklaması yapılarak alınan paraları her ikisinin birlikte çekebileceği yönünde mütalaa bildirildiği, ancak hakkında beraet hükmü kurulan sanık Ayşe’nin kuruluş aşamasında usulen imza attığını, başkaca hiçbir işlemden haberdar olmadığını ifade ettiği ve esasen iddia ile kabulünde İbrahim’in diğer sanık adına da imza atarak paraları aldığı yönünde olduğu, ancak sanık İbrahim tarafından usulsüz olarak paranın çekilmesi halinde yasal tevdiin gerçekleşmeyeceği cihetle eyleminin zimmet suçunu oluşturmayacağı nazara alınarak bankadan paraların her ikisinin imzası ile çekilip çekilmediği, para çekmeye İbrahim’in tek başına yetkili olup olmadığı veya başkan tarafından sanığa böyle bir yetki ya da vekalet verilip verilmediği gibi hususlar açıklığa kavuşturulup sonucuna göre suç niteliğinin tayin ve takdiri yerine eksik tahkikatla yazılı şekilde hüküm tesisi, Kanuna aykırı, sanıklar müdafiilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.