Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 307 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 4252 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Edimin ifasına fesat karıştırma HÜKÜM : Sanıklar ..., ... ve ... hakkında mahkumiyet, sanık ... hakkında beraat ..., sanık ... ve O yer Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;Sanık ... müdafiin 07/01/2009 tarihinde yüzüne karşı tefhim olunan hükmü, CMUK'nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 18/03/2009 havale tarihli dillekçe ile temyiz etmiş olduğu anlaşılmakla temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin sanık ... müdafii, sanık ..., sanık ... ve O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları ile sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ... hakkında verilen karara yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Karar başlığına suçun işlendiği yer yazılmayarak CMK'nın 232/2-c maddesine muhalefet edilmesi, Sanık ... hakkında lehe olduğunda kuşku bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının cezanın kişiselleştirilmesi normlarından önce tartışılması zorunluluğu karşısında, hükümden önce 08/02/2008 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca sanık yararına olan 5728 sayılı Kanunun 562. maddesinin 1. fıkrası ile değişik CMK'nın 231/5. maddesinde hapis cezası için öngörülen sınırın 2 yıla çıkarılması ve anılan maddenin 2. fıkrası ile de 231/14. maddesindeki soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suç olma koşulunun kaldırılması karşısında, bu maddenin 6. fıkrasına 25/07/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunun 7. maddesi ile eklenen cümle de nazara alınıp, objektif ve subjektif şartlar da gözetilerek Mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının, seçenek yaptırıma çevirme uygulamasıyla çelişki oluşturacak biçimde karar yerinde tartışılmaması,Kazandığı ihale gereğince 300 ton kömür teslim etme edimi ile yükümlü olan ... Ltd. Şti.'nin harici kar ortağı olan sanık ...'in, şirket ortakları ile birlikte hareket ederek kömür yüklü kamyonların dara ağırlıklarının eksik gösterilmesi suretiyle 16.795 kg. kömürü teslim etmiş gibi gösterip menfaat temin ettiği iddia edilen olayda; dosya kapsamına nazaran şirketin resmi olarak ortağı olmayan sanık ...'in kamyonların daralarının ölçümü sırasında hazır bulunmadığı gibi kömürlerin eksik teslim edilmesi eyleminden de haberdar olmadığının anlaşılması karşısında eylemlere iştirak ettiğine dair mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi gerektiği halde yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Sanık ...'nın hükümden sonra 13/09/2011 tarihinde öldüğü UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu husus mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK'nın 64 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafi, sanık ..., ... ve O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.