Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanık HY'ın yargılanması sonucunda müsnet suçtan mahkûmiyetine dair, D Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 21.06.2007 gün ve 2006/290 Esas, 2007/182 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık ve müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:Görülmekte olan dava nedeniyle A.İ.B.Ü. Araştırma ve Uygulama Hastanesi Psikiyatri ABD.dan alınan 13.10.2006 günlü ve 5/547 sayılı rapor ile D Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD. Başkanlığınca verilen 18.12.2006 tarihli ve 2006/388 sayılı raporlarda; olay öncesinde zeka geriliği tespit edilen mağdurenin beyanlarına başlı başına veya yan delillerle desteklendiği takdirde itibar edilip edilmeyeceği, söz konusu raporlarda zikredilen ruh sağlığı bozukluğunun meydana gelen cinsel istismar olayına bağlı olup olmadığı ve 5237 sayılı TCK.nun 103/6. maddesinde belirtilen beden veya ruh sağlığının bozulmasını ihtiva edip etmediği, maruz kaldığını iddia ettiği çocuğun nitelikli cinsel istismarı eylemine mukavemete muktedir olup olmadığı, eylemin ahlaki redaetini idrak edip edemeyeceği, hastalığının hekim olmayanlarca anlaşılıp anlaşılmayacağı, hususlarında yeterli açıklık bulunmadığından bu konularda Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan rapor alınması, Mağdure polis karakolunda alınan ifadesinde sanığın cinsel organını ağzına soktuğunu beyan etmesine karşın soruşturma evresinde ve duruşma sırasında alınan ifadelerinde bu hususa değinilmemiş olması gözönünde tutularak mağdurenin teyzesi olan ve olay sonrasında eve gelen tanık Şirin tekrar çağrılıp bu durumun kendisine mağdure tarafından aktarılıp aktarılmadığı da sorularak ayrıntılı bir şekilde ifadesinin alınması ve ifadeleri arasındaki çelişkinin giderilmesi, sonucuna göre sanığın hukukî durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK.nun 34, 230 ve 289/g maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının; sanıkları, katılanı, C.Savcısını ve herkesi tatmin edecek, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde olması, Yargıtay'ın gerekçelerde tutarlılık denetimi yapması ve bu açılardan mantıksal ve hukuksal bütünlüğünün sağlanması için kararın dayandığı tüm verilerin, ve değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması ilkelerine uyulmadan; hükmün gerekçesinde sanığın cinsel istismar eylemini organ sokmak suretiyle gerçekleştirmediği belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasında ise eylem; çocuğun nitelikli cinsel istismarı kabul edilip bu suçtan cezalandırılmasına karar verilerek hükmün karıştırılması Kanuna aykırı, sanık ve müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 01.04.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.