Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2773 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15491 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : İkna suretiyle irtikap (dört kez), zimmet, zimmet suçuna yardım etmek ve özel belgeyi yok etme, bozma, gizleme HÜKÜM : Sanık ... hakkında iki kez ikna suretiyle irtikap, iki kez güveni kötüye kullanma ve zimmet suçuna yardım suçlarından mahkumiyet, sanık ... hakkında zimmet suçundan mahkumiyet, özel belgeyi yok etmek suçundan ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;Tayin olunan sonuç cezaya nazaran sanık ... müdafiin duruşmalı temyiz talebinin CMUK'nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, sanık ... hakkında özel belgeyi yok etme, yırtma suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, 5271 sayılı CMK'nın 231/12. maddesi karşısında itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından, CMK'nın 264. maddesi de gözetilerek sanık müdafiin temyiz isteğinin itiraz mahiyetinde kabulü ile merciince değerlendirilip gerekli kararın verilmesi mümkün görüldüğünden, incelemenin sanıklar haklarında kurulan diğer hükümlere yönelik temyiz itirazları ile sınırlı ve duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Sanık ...'in müşteki ...'a yönelik güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizen incelenmesinde; Sanığın eylemi hizmet sebebiyle güveni kötüye kullanma kabul edildiği halde, suçu 5237 sayılı TCK'nın 53/1-a maddesinde belirtilen kamu görevini kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilerek madde belirtilmemekle birlikte hakkında 53/5. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi, kanuna aykırı ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu cihetin yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan “sanığın 5237 sayılı TCK'nın 53/1-a bendinde sayılan kamu görevini kötüye kullanılması suretiyle suç işlemiş olduğu sübuta erdiğinden cezanın infazından sonra işlemek üzere hükmolunan ceza miktarına tekabül eden süre olarak 7 ay 15 gün süre ile bu hak ve yetkiyi kullanmaktan yasaklanmasına” ilişkin bölümün çıkarılarak sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Sanık ... hakkında müşteki ...’ya karşı güveni kötüye kullanma, ikna suretiyle irtikap (iki kez) ve zimmet suçuna yardım ile sanık ... hakkında zimmet suçundan kurulan hükümlerin temyizen incelenmesinde ise; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak; Sanık ...'nin müşteki ...’ya yönelik eyleminin mahkemece de kabul edildiği biçimde TCK'nın 155/1. maddesinde belirtilen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu ve soruşturmanın şikayet şartına bağlı olduğu, müşteki her ne kadar mahkemede şikayetçiyim diye ifade vermiş ise de, 23/06/2009 günlü savcılık beyanında sanıktan şikayetçi olmadığını ifade ettiği ve vazgeçmeden vazgeçmenin mümkün bulunmadığı gözetilerek kamu davasının düşürülmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi, Suç tarihi itibariyle günün ekonomik koşulları ve paranın satın alma gücü değerlendirildiğinde zimmet miktarı kabul edilen değerin az olduğu nazara alınarak sanıklar hakkında TCK'nın 249. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Hükümden sonra 05/07/2012 gün ve 28344 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasanın 86. maddesi ile eklenen 5237 sayılı TCK'nın 250/4. maddesine göre sağlanan menfaatin değeri ve mağdurların ekonomik durumu gözetilerek sanık ...'nin hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi lüzumu, Sanık ...'nin Kemal'e yönelik irtikap ve zimmet suçuna yardım ile sanık ...'in zimmet eylemleri nedeniyle kurulan hükümlerde, suçu 5237 sayılı TCK'nın 53/1-a maddesinde belirtilen kamu görevini kötüye kullanmak suretiyle işledikleri kabul edilerek haklarında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanmasına karar verilmiş ise de, hükümlerde uygulama maddesinin gösterilmemesi, keza Fehmi'ye TCK'nın 247/1, 39/1, 62/1-son maddeleri ile verilen netice cezanın 2 yıl 3 ay 15 gün olduğu ve 53/5. maddesinde yer alan “bir katına” ibaresinin cezanın kendisini ifade ettiği de gözetilmeden 2 yıl 9 ay süre ile hak yoksunluğuna hükmedilmesi ve Kemal'e karşı ikna suretiyle irtikap suçundan kurulan hükümde de 2 yıl 6 ay hapis cezası verilmesine rağmen hak yoksunluğunun “2 ay 6 ay” şeklinde belirlenmesi, Kanuna aykırı, sanıklar müdafiilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.