Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2688 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15378 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 5 - 2012/159741MAHKEMESİ : Ağrı Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 03/05/2012NUMARASI : 2011/21 Esas, 2012/109 KararSuç : ZimmetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Raporu hükme esas alınan bilirkişinin İl Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca oluşturulan listedeki bilirkişiler arasından seçilip seçilmediği bu listeler dışından seçildiyse gerekçesi atama kararına yazılmadan seçilen bilirkişinin suç tarihlerinde suçun işlendiği kamu kurumunda görevli olup, soruşturma kapsamında tanık olarak beyanına başvurulmuş bulunması gözetilmeden ve yöntemince yeni bir bilirkişi raporu da aldırılmadan söz konusu bilirkişiden soruşturma aşamasında alınan raporla yetinilerek hüküm kurulması suretiyle CMK'nın 64. maddesine muhalefet edilmesi,Kabule göre de;Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Adli Yargı İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 92. maddesindeki "Hukuk ve Ticaret Mahkemeleri Yazı İşlerine Ait Yönetmeliğin, bu Yönetmeliğe aykırı olmayan hükümleri adli yargı ilk derece ceza mahkemeleri yazı işlerinde de uygulanır.” şeklindeki düzenleme gözetilerek, mübaşirlerin parasal konulara ilişkin hukuki statülerini düzenleyen Hukuk ve Ticaret Mahkemeleri Yazı İşleri Yönetmeliğinin 16/1. maddesindeki "Tutanak yazıcıları, mübaşirler bir muamelenin yapılması için ödenmesi gerekli harç ve masrafları iş sahiplerinden alamazlar" hükmü ve aynı Yönetmeliğin 17. maddesinde ise "Harç ve yargılama masraflarının tahsili işi kendisine verilmiş olan kalem şefi (yazı işleri müdürü) veya muavini vazife sebebiyle yerlerinden ayrıldıkları zaman iş sahiplerinin beklememesi için tedbir alırlar, bu tedbirleri reis veya hakimin tasvibine arz ederler." hükmü karşısında eylemin zincirleme şekilde TCK'nın 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı, O yer C.Savcısı ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.