MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Görevi kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:..... Barosuna kayıtlı avukat olan sanığın, katılanın vekilliğini üstlenerek başlattığı icra takibi sırasında borçludan aldığı 13.000 TL bedelli çeki ve 2.500 TL parayı katılana ödemeyerek mal edindiği iddia ve kabul edilmiş ise de; sanığın savunmasında katılanın dokuz davasını takip ettiğini ve bunlarla ilgili vekalet ücreti alacağından kaynaklanan hapis hakkını kullandığını bildirmesi karşısında, anılan dava dosyaları, sanık ile katılan arasında yapılan sözleşmeler ve ücret ödemesine ilişkin tüm belgeler temin edilip, gerektiğinde sanığın uhdesinde para kalıp kalmadığı hususunda bilirkişi raporu alınmasından sonra, suçun sübut ve niteliğinin tayin ve takdiri yerine, noksan araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;TCK'nın 5. maddesinin 01/01/2009 tarihinde yürürlüğe girmiş olması ve Avukat olan sanığın suç tarihinde kamu görevlisi sayılması nedeniyle sabit kabul edilen görevi sırasında tahsil ettiği para ve çeki mal edinme eyleminin zimmet suçunu oluşturacağının gözetilmemesi,Bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda 5237 sayılı TCK’nın 53/1-e fıkrasındaki hak ve yetkisini kötüye kullanarak yüklenen suçu işleyen sanık hakkında aynı Yasanın 43/1 ve 53/5. maddelerinin uygulanmaması,Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 04/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.