Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23033 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 2441 - Esas Yıl 2007





Zimmet suçundan sanık Bayram ın yapılan yargılanması sonunda; atılı suçtan mahkümiyetine dair, A... 7. Ağır Ceza Mahkemesinden bozma üzerine verilen 13.03.2006 gün ve 2005/318 Esas, 2006/59 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık müdafi tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:A... PTT Merkez Müdürlüğünde görevli sanığın, Pursaklar şubesi ondört nolu tahsilat gişesinde görev yaptığı sırada tahsil ettiği telefon ücretlerini kayıtlara ve bir kısım posta çeklerini kabul ettiği halde merkeze intikal ettirmeyerek kayıt dışı tutup, şubeye alıcısına ödenmek üzere gönderilen bir kısım havale alındılarına ise tahsil damgası ve kendi imzasını atmak suretiyle zimmetine geçirdiğinin; havale alacaklısının ve borcundan dolayı telefonu kesilen ya da borç ihbarı yapılan abonelerin idareye müracaatıyla ortaya çıkarıldığı, daire içi kayıtların incelenmesiyle ve olağan denetimle belirlenmesinin mümkün olmadığı ve zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarda bulunan sanığın sabit fiilinin, 765 sayılı Yasanın 202/2 ve 5237 sayılı TCK.nun 247/2. maddelerine temas eden nitelikli zimmet suçunu oluşturacağının gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, sanığın cezasından takdiri indirim yapılırken kanun maddesinin TCK.nun 62. maddesi yerine 69. maddesi olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak görülmüştür.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;5237 sayılı TCK.nun 53/3. maddesine göre 53/1-c maddesinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili hak yoksunluğunun koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı gözetilmeden, bunu da kapsayacak biçiminde hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar 53/1. madde de yer alan bütün haklardan ve bunları kullanmaktan yoksun bırakılmasına ve ayrıca TCK.nun 53/5. maddesine göre infazdan sonra başlamak üzere sadece kötüye kullanılmış olan aynı maddenin 1-a fıkrasındaki hak ve yetkiyi kullanmasının yasaklanması yerine 53/1. fıkrada yer alan bütün haklardan yoksunluğa karar verilmesi ve mağdurun belli olması ve maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilebileceği durumlarda zimmetin maddi konusunu oluşturan değerin müsaderesine karar verilemeyeceği nazara alınmadan kazanç müsaderesine karar verilmesi kanuna aykırı ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak bu hususların yeniden duruşma yapılmaksızın düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasındaki "53/5. madde uyarınca cezanın infazından sonra işlemek üzere takdiren 2 yıl 8 ay süre ile yukarıdaki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına" ilişkin bölümün çıkartılması ve yerine "53/5. madde uyarınca ayrıca, cezanın infazından sonra işlemek üzere takdiren 2 yıl 8 ay süre ile 1. fıkranın a bendinde yer alan hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına" denilmesi ve "53/1-c maddesinde yer alan kendi altsoyu üzerindeki haklardan şartla salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmasına" ibaresinin eklenmesi ile "TCK.nun 55. madde uyarınca sanığın zimmetine geçirdiği 18.925,00 YTL haksız kazancın müsaderesine" ibaresinin çıkartılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 31.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.