Tebliğname No : 5 - 2012/75568MAHKEMESİ : Ankara 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 16/12/2011NUMARASI : 2010/117 Esas, 2011/477 KararSUÇ : Zimmet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: TCK'nın 212. maddesi uyarınca sanığın içerik itibariyle sahte olarak düzenlediği belirtilen dekontlar yönünden zamanaşımı süresi içinde mahallinde işlem yapılması mümkün görülmüştür.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak; B. Doğal Gaz A.Ş.'de vezne görevlisi olarak çalışan sanığın, 15/02/2010-02/03/2010 tarihleri arasında tahsil ettiği 195.081,25 TL'yi kurum kayıtlarına aktarmayarak mal edindiği, fiilini gizlemek için tahsilat tutarlarının Vakıfbanktaki hesaba yatırıldığına ilişkin 10 adet dekontu sahte biçimde düzenleyerek ilgili evrakların içine koyduğu, olayın daha sonra şüphe sonucu yapılan araştırma ve Vakıfbanktan alınan yazıda yer alan hususların kurum kayıt ve belgeleri ile karşılaştırılması sonucu ortaya çıkarılabilmesi karşısında eylemin zincirleme nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde sadece basit zimmetten hüküm kurulması, Sanık hakkında TCK'nın 61. maddesi uyarınca söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasındaki "suç işleyen kişi hakkında fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, olayın oluş şekli ve süresi, zimmet konusu yüksek miktara bağlı olarak meydana gelen zararın ağırlığı, sanığın suçu sürdürmedeki ısrarlı tutumu göz önüne alınarak temel cezanın hak ve nesafete uygun bir şekilde belirlenmesi gerekirken, orantılılık ilkesine aykırı olacak şekilde takdirde hataya düşülerek temel cezanın alt sınırdan belirlenmesi, Zimmete konu eylemleri bir suç işleme kararının icrası kapsamında, farklı tarihlerde gerçekleştiren sanık hakkında TCK'nın 43/1. maddesi uygulanmayarak eksik ceza tayini, Suçu 5237 sayılı TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanma suretiyle işleyen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.