Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22854 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 1908 - Esas Yıl 2007





Nitelikli zimmet suçundan sanıklar Sedat, Mustafa, Arif ve Cem'in yapılan yargılanmaları sonunda; zimmet suçundan mahkumiyetlerine dair, (Bursa Beşinci Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 30.12.2005 gün ve 2002/187 Esas, 2004/56 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar müdafiileri tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 16.12.2008 gün ve 2008/146-235 sayılı kararına göre mağdurun belli olması ve maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilebileceği durumlarda zimmetin maddi konusunu oluşturan değerlerin müsaderesine karar verilemeyeceği cihetle 5237 sayılı Yasa'nın 55. maddesinin uygulanması gerektiği yönünde bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.B…… Şehirlerarası Otobüs Terminalini işleten S.S. B…… B…… Otobüsçüler Temin ve Tevzii Kooperatifi'nde, vardiyalı olarak çalışan sanıklar Mustafa, Arif ve Cem'in, terminale giriş çıkış yapan otobüslerden para tahsil etmekle görevlendirildikleri, kendi mesai saatleri içerisinde günde ortalama 15 otobüsten aldıkları paraları kayıtlara geçirmeyerek mal edindikleri, durumu bilen amirleri diğer sanık Sedat'a da bu paradan pay verdikleri, bu şekilde zimmet suçunu işledikleri iddiası karşısında; sanıkların bu görevle kim tarafından yetkili kılındıklarının tespit edilmesi, kooperatif ana sözleşmesinin onaylı örneği getirtilerek kooperatife yetkili memur atama yetkisinin kime ait olduğu hususunda özel bir hüküm bulunup bulunmadığının irdelenmesinden sonra sanıkların yetkili kooperatif memuru statüsünde bulunup bulunmadıkları ve bunun sonucunda 1163 sayılı Yasa'nın 62/3. maddesi uyarınca kamu görevlisi gibi cezalandırılmalarının mümkün olup olmadığının belirlenmesinden sonra sanıkların yukarıda belirtildiği üzere daire dışı araştırmalarla hileli davranış sonucu paraları mal edindikleri ve eylemleri nitelikli zimmet suçunu oluşturabileceğinden tayin edilecek tarafsız bilirkişiye dosya tevdii edilip düzenlenecek raporun sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri yerine eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;5237 sayılı TCK'nın 53/3. maddesine göre 53/1-c maddesinde yer alan velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili hak yoksunluğunun sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, alt soyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemesi,Suçun 5237 sayılı Yasa'nın 53/1-d maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesine rağmen sanıklar hakkında aynı Yasa'nın 53/5. maddesinin uygulanmaması,Kanuna aykırı, sanıklar müdafiilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin kazanılmış hak saklı kalmak suretiyle 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.