Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21709 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 5466 - Esas Yıl 2007





Zimmet suçundan sanık M......'nın bozma üzerine yapılan yargılanması sonunda; atılı suçtan mahkumiyetine dair, (Alanya Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 21.12.2005 gün ve 2005/150 Esas, 2005/203 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Dairemizin 23.12.2002 gün ve 2002/1972-8648 sayılı Kararı ile eldeki mevcut makbuz ve belgelere göre görevi gereği tahsil etmiş olduğu parayı 31.12.1998 ve 23.07.1999 tarihinde ihbar, uyarı ve soruşturma olmadan yatıran sanığın eyleminin kullanma zimmeti niteliğinde olacağı belirtilmesine ve mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, paranın tahsil edildiği tarih ile yatırıldığı tarih arasında sağlayacağı nema miktarı hesaplattırılıp bulunacak tutarın zimmet miktarı olarak belirlenmesi ve bu sonuca göre lehe yasa tespit edilirken 5237 sayılı TCK'nın 247/3. maddesi ile uygulama yapılması, aynı Yasa'nın 249. maddesine göre değerin az olup olmadığının (765 sayılı TCK'nın 219/3. maddesinin) hükümde tartışılması, nemanın ödenmemesi halinde etkin pişmanlık koşullarının oluşmayacağının da gözetilmesi ile kazanılmış hak ilkesine bağlı kalınarak bir karar verilmesi yerine eksik tahkikatla yazılı şekilde hüküm tesisi,Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 06.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.