Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21549 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 11704 - Esas Yıl 2011





Mühür bozma suçundan sanık M…….. Ö………'un yapılan yargılanması sonunda; atılı suçtan mahkümiyetine dair, Sakarya 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 27.04.2007 gün ve 2006/403 Esas, 2007/286 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ve Yüksek 4. Ceza Dairesinden gönderme kararı ile daireye verilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Sanığın işlediği kabul edilen mühür bozma suçunun temas ettiği 5237 sayılı TCK.nun 203/1. maddesinde seçimlik ceza öngörülmesi ve aynı Kanunun 50/2. maddesinde ise, "hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse, bu ceza artık adli para cezasına çevrilemez" hükmünün yer alması nedeniyle, tercih ve tayin edilecek hürriyeti bağlayıcı ceza sonradan paraya çevrilemeyeceği için sanığa para cezası verilmesi düşünülüyor ise adli para cezasının 52 ve 61. maddelerdeki esaslara göre doğrudan tayin ve tespiti yerine anılan düzenlemelere aykırı biçimde önce hürriyeti bağlayıcı ceza verilip müteakiben 52/2. madde 50/1-a uyarınca bu cezanın paraya çevrilmesi, sanığa hapis cezası verilmesi düşünülüyor ise de aynı Yasanın 50/2. maddesindeki kısıtlama nedeniyle sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının aynı maddenin 2. ve 3. fıkra hükümleri gereğince adli para cezası dışındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi hususunun tartışılması gerektiğinin düşünülmemesi, Sanık müdafiin 27.04.2007 tarihli cesedeki sanığın lehine olan hükümlerin uygulanması talebinin erteleme hükümlerini de kapsamasına karşın, mahkemece bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sanığın kazanılmış hakkı saklı tutulmak suretiyle hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nun 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 04.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.