Tebliğname No : 4 - 2011/405205MAHKEMESİ : Manavgat Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 15/04/2011NUMARASI : 2010/307 Esas, 2011/130 KararSuç : İhaleye fesat karıştırmak, resmi belgede sahtecilikMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin tayin olunan cezanın miktarı nazara alınarak 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 318. maddesi uyarınca reddiyle incelemenin duruşmasız yapılmasına, ihaleye fesat karıştırmak suçundan zarar gören ve kovuşturma aşamasında duruşmadan haberdar edilmeyen müşteki H.. H.. vekilinin katılma talebinin bu suçtan kurulan hükümle sınırlı olarak 3628 sayılı Kanunun 17 ve 18. maddeleri ile CMK'nın 237/2, 260. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak kabulüne karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Hükümden sonra 30/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 12. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 235. maddesinde düzenlenen ihaleye fesat karıştırma suçu için aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hapis cezasının alt ve üst sınırlarının değiştirilmesi, bu suç sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmesi durumunda cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3. fıkranın ise;"İhaleye fesat karıştırma suçunun: a) Cebir ve tehdit kullanmak suretiyle işlenmesi halinde temel cezanın alt sınırı beş yıldan az olamaz. Ancak, kasten yaralama veya tehdit suçunun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca bu suçlar dolayısıyla cezaya hükmolunur. b) İşlenmesi sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmemiş ise, bu fıkranın (a) bendinde belirtilen haller hariç olmak üzere, fail hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur." şeklinde yeniden düzenlenmesi karşısında; TCK'nın 7/2. madde-fıkrasındaki "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü nazara alınıp sanığın suçları arasındaki bağlantı da gözetilerek hukuki durumunun mahkemesince yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, esası incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.