Sarkıntılık ve mütecaviz sarhoşluk suçlarından sanık Tuğrul'un yapılan yargılanması sonucunda; adiyen sarhoşluk suçundan mahkumiyetine, sarkıntılık ve mütecaviz sarhoşluk suçlarından beraetine dair, Gemerek Sulh Ceza Mahkemesi'nden verilen 14.05.2003 tarih ve 2002/34 Esas, 2003/56 Karar sayılı hükmün O yer C.Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine; gönderilen dosya Yargıtay C.Başsavcılığının 15/06/2004 günlü tebliğnamesi ve Yüksek Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 30.03.2005 gün ve 2004/13012 esas, 2005/5278 Karar sayılı görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmekle incelendi.O Yer C.Savcısının temyiz istemi kapsamının sarkıntılık ve sarhoşluk suçlarına ilişkin olup incelemenin bu suçlardan kurulan hükümle sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Sanık hakkında sarhoşluk suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Sanığa isnat olunan eylemde suç tarihi olan 21.04.2002'den inceleme tarihine kadar 765 Sayılı TCK.nun 102/5 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 3 yıllık asli ve ilave dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşılmakla, 5237 Sayılı TCK.nun 7/2. maddesi ile 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilmek suretiyle hükmün CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı yasanın 322/1 ve 5271 Sayılı CMK.nun 223/8. maddesi gereğince davanın zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, Sanık hakkında sarkıntılık suçundan kurulan hükme gelince; Kendi onur ve namusunu ilgilendiren bir konuda iftira atması için bir sebep bulunmayan mağdurenin tutarlı, samimi anlatımları ve bunu destekleyen tanık beyanı nazara alındığında sanığın isnad edilen eylemleri gerçekleştirdiğinin anlaşılmasına göre mahkumiyetine karar verilmesinin gerekeceği ancak, bu suç şikayete tabi olup zarar göreni gerçek kişi olduğundan 5237 Sayılı TCK.nun 73/8. maddesine göre uzlaşma kapsamında kaldığı, uzlaşmanın da bir kovuşturma şartı olduğu nazara alınarak, 5560 sayılı Kanunun 24. maddesi ile değişik CMK.nun 253. maddesinde cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda uzlaşma yoluna gidilemeyeceği belirtilmiş ise de, suç tarihindeki lehe yasa ve müktesep hak hükümleri gözetilerek 5271 Sayılı CMK.nun 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılması ve sonucuna göre 5237 Sayılı Yasanın 105. maddesi de değerlendirilmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı, O yer C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1.maddesi gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.03.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.