Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1792 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 446 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 5 - 2012/186360MAHKEMESİ : Büyükçekmece 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 16/11/2011NUMARASI : 2007/160 Esas, 2011/2001 KararSuç : Görevi yaptırmamak için direnme, zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;CMK'nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suçundan zarar görmüş olan ve katılma talepleri karara bağlanmayan müşteki sanıkların kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğu ve hükümleri 22/11/2011 tarihli dilekçelerle temyiz ettikleri anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak E.. S.. ve S.. S..'nün katılma taleplerinin kabulüne karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Olay tarihinde E-5 karayolu Bizimkent Kavşağında araçlarını park ederek kendi aralarında tartışan katılan sanıkların, polis memurları müşteki sanık S.. K.. ve katılan İ. C.. tarafından fark edilmeleri üzerine olay yerinden ayrılmak istedikleri, ancak alkol kokusu alan polis memurlarınca izin verilmeyerek ehliyet ve ruhsat istendiği, buna tepki gösteren katılan sanıkların polis memurlarına saldırarak darp ettikleri iddiası ile cezalandırılmalarının talep edildiği; katılan sanıkların atılı suçlamaları kabul etmeyerek polis memurları tarafından kendilerine kötü muamelede bulunulduğu, darp edildikleri ve hakarete uğradıkları savunmasında bulundukları, adli rapor içeriklerine göre olay nedeniyle katılanın, müşteki sanığın ve katılan sanıkların basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandıkları ve katılan sanıklarda tespit edilen alkol oranının yasal sınırlar içerisinde kaldığı anlaşılmakla; tarafların birbirilerini suçlayıcı nitelikteki beyanları üzerinde durularak olayın ilk olarak kim tarafından başlatıldığının belirlenmesi, savcılıktaki ifadesinde kardeşlerden şişman olanın olaya karışmadığını beyan eden katılan İ. C..'un mahkeme aşamasındaki anlatımlarının bu beyanı ile çelişkili olduğu nazara alınarak çelişkinin giderilmesi ve her bir katılan sanığın, polis memurlarının hangi görevlerini yapmalarını engellemek amacıyla ne şekilde direndiğinin karar yerinde tartışılıp değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile S.. K.. hakkında zor kullanma yetkisinin aşılması suçundan beraet, E.. S.. ve S.. S.. hakkında ise görevi yaptırmamak için direnme suçundan mahkumiyet kararları verilmesi,Kabule göre de;5271 sayılı CMK'nın 231/6. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşulunun gerçekleşmesi için, suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerektiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında da zararın ''kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği'' şeklinde kabul edilmesi karşısında, katılan sanıklara yüklenen direnme suçunda katılan ve müşteki sanık S.. K..'nin, ne şekilde maddi nitelikte bir zararlarının olduğu açıklanarak, hukuksal durumlarının değerlendirilmesi yerine "... zararın tazmin suretiyle giderilmediği'' şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle CMK'nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,Sanıklar E.. S.. ve S.. S..'nün, polis memurları tarafından kendilerine kaba davranıldığı, darp edildikleri ve hakarette bulunulduğu yönündeki savunmaları karşısında, haklarında TCK'nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,Bu sanıklar hakkında alt sınırdan cezalar tayin edilmesine rağmen hiç bir gerekçe gösterilmeksizin TCK'nın 51/3. maddesine göre denetim sürelerinin 2 yıl olarak tayini,Birden fazla kamu görevlisine karşı birlikte direnme suçunu işledikleri kabul edilmesine rağmen sanıklar E.. S.. ve S.. S.. hakkında TCK'nın 265/3 ve 43/2. maddelerinin uygulanmaması,E.. S.. ve S.. S.. hakkındaki kısa süreli hapis cezaları ertelendiği halde TCK'nın 53/4. maddesine aykırı olarak aynı Kanunun 53/1-2-3. maddelerinin uygulanması,Kanuna aykırı, katılan sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 20/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.