Tebliğname No : 5 - 2012/234610MAHKEMESİ : Üsküdar 2. (İstanbul Anadolu 6.) Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 21/06/2011NUMARASI : 2010/108 Esas, 2011/379 KararSUÇ : Zimmet, resmi belgede sahtecilikMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;Müşteki Hazine hükmü temyiz ettikten sonra 04/09/2012 günlü dilekçe ile temyiz isteğinden vazgeçmiş olduğundan, temyiz incelemesinin sanık müdafii ve katılan vekilinin itirazlarıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:İddianame ile dava açılmış olan sahtecilik suçundan zamanaşımı süresi içerisinde karar verilmesi mümkün görülmüştür.Sanığın ambar ve satın alma memuru olarak görev yaptığı 150. Yıl Posta İşleme Merkezi binasındaki fotokopi makinesi yanında fotokopi yoluyla çoğaltılarak gerçeğe aykırı düzenlenmiş bir ihtiyaç müzekkeresi bulunması üzerine başlatılan idari soruşturma sonucunda düzenlenen 24/09/2008 tarih 52 sayılı soruşturma raporunda özet olarak; merkezdeki değişik servislerden gelen ihtiyaç müzekkerelerini fotokopi yoluyla çoğaltmak suretiyle elde ettiği örnekler üzerindeki tarih ve ihtiyaç duyulan malzeme miktarlarını değiştirmek ve bu müzekkerelere binaen ödenek temini sağlamak suretiyle malzeme alımları yapılmış gibi göstererek kurumu toplam 10.342,36 TL zarara uğrattığı, ayrıca doğrudan temin yoluyla yapılan bir kısım alımlarda alımın yapıldığı firma haricinde teklif alınan diğer firmaların teklif mektuplarının alım yapılan firma tarafından temin edildiği ve bunlar üzerindeki bilgilerin sanık tarafından doldurulduğu, servislere malzeme tesliminin ise bazılarının kayıtlı bazılarının kayıtsız yapıldığının belirtildiği, bu rapor esas alınmak suretiyle kamu davası açıldığı, sanığın savunmasında özet olarak ihtiyaç müzekkerelerini fotokopi yoluyla çoğaltıp bilgileri değiştirerek alımlar yaptığını kabul ettiği ancak kişisel menfaat sağlamadığını, bu işlemleri ihtiyaçların daha çabuk karşılanması amacıyla gerçekleştirdiğini, satın aldığı malzemelerin ambar stoklarına girdiğini ve bunları ilgili servislere düzenlediği tutanaklarla imza karşılığı teslim ettiğini beyan ettiği, düzenlenen 11/04/2011 tarihli bilirkişi kurulu raporunda dosya içinde 13/12/2007 tarihli tutanak haricinde sayım tutanağı bulunmadığı, sanığın hayali alımlar yaptığının ileri sürülebilmesi için ambar kayıtlarının yapıldığı sırada sayım yapılarak eksikliğin ortaya konması gerektiği, ancak dosyada bu şekilde düzenlenmiş bir tutanak bulunmadığı şeklinde görüş bildirildiği, dosya içinde 13/12/2007 tarihli tutanak haricinde malzeme sayımına ilişkin olarak 27/08/2008 tarihli üç ayrı tutanak ile 12/09/2008 tarihli tutanak bulunduğu, ambardaki şeritlerde eksiklik bulunduğunun anlaşılması üzerine 10/12/2007 günü sanığın görev yerinin değiştirildiği anlaşılmakla; Suçlama konusu alımların yapıldığı tarihleri kapsar şekilde tüm malzeme alımlarına ilişkin gerçek ve fotokopi yoluyla çoğaltılarak değiştirilmiş ihtiyaç belirten müzekkerelerin, alım faturalarının ve diğer belgelerin, sanık tarafından servislere malzeme teslimine ilişkin düzenlenmiş tutanakların, sanığın görev yerinin değiştirildiği 10/12/2007 tarihinden son malzeme sayımının yapıldığı 12/09/2008 tarihine kadar yapılmış olan malzeme alımlarına ilişkin belgelerle yine bu dönemde servislere teslim edilmiş malzemelere ilişkin tutanakların onaylı örneklerinin getirtilmesinden sonra dosyanın kül halinde konunun uzmanı Sayıştay emekli uzman denetçilerinden oluşacak bilirkişiler kuruluna tevdii edilerek, tüm satın alma belgeleri, teslim ve sayım tutanakları dikkate alınarak sahte oluşturulan müzekkerelere binaen satın alınmış görünen malzemelerin ambar stoklarına girip girmediği, servislere teslim edilip edilmediği, sanığın uhdesinde malzeme bulunup bulunmadığı ve varsa nitelik, miktar ve bedelinin ne olduğu hususlarında rapor alınmasından sonra sanığın gerçekten malzeme alımı yapmadığının tespiti halinde sahte belgeler kullanmak suretiyle menfaat temin etmiş olması, yasal tevdi bulunmaması nedeniyle eylemlerinin zincirleme kamu kurumu zararına dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını oluşturacağı da gözetilerek hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler tesis edilmesi, Kabule göre de;Suç vasfından beraet kararı verilemeyeceği gözetilmeyerek, 5271 sayılı CMK'nın 225. maddesinin açık hükmüne aykırı biçimde sanığın aynı eylemleriyle ilgili olarak “zimmet suçundan beraatine”, “görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine” şeklinde karar verilmesi, Görevi kötüye kullanma suçunun zarar unsurunun ne şekilde gerçekleştiğinin gerekçede gösterilmemesi,Suçun 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlendiği kabul edilmesine rağmen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanmaması,Kanuna aykırı, sanık müdafiin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.