Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17332 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14560 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 5 - 2013/13312MAHKEMESİ : Zonguldak 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 02/11/2012NUMARASI : 2008/14 Esas, 2012/411 KararSuç : ZimmetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:B.. B.. Alaplı İşletme Başmühendisliğinde veznedar olan sanığın görevi gereği kendisine 26/10/2004 tarihinde teslim edilen 634 TL elektrik parasını B.. B.. hesabına yatırmayıp zimmetine geçirdiği iddia edilen olayda; sanığın 26/07/2004-11/04/2005 tarihleri arasında işlediği belirtilen zimmet suçundan dolayı, Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen hükmün Dairemizin 11/04/2012 tarih ve 2008/7967 Esas, 2012/3645 sayılı Kararıyla eyleminin zincirleme nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu eleştirisiyle onanmasına karar verildiği, sanık hakkında teselsül hükümleri de uygulandığı, bu sebeple davanın mükerrer olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden iş bu kamu davasına konu sanığın, M.. A..'dan yapmış olduğu tahsilatın Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/30 Esas sayılı dosyasındaki kamu davasına konu edilip edilmediği tespit edilemediğinden, aynı teselsül ilişkisi içinde bir kısım zimmet eylemleri nedeniyle açılmış bir kamu davasının veya verilmiş ya da kesinleşmiş bir hüküm bulunmasının diğer eylemlerin dava konusu yapılmasına engel olmayacağı, yargılama sonunda sabit görülen suçların cezalandırılabilirliğinin bu husustan bağımsız olarak ele alınması gerektiği nazara alınarak, öncelikle söz konusu dava dosyası tüm ekleri ile birlikte getirtilip, M.. A..'dan yapılan tahsilatın dava konusu edilip edilmediği açıklığa kavuşturulduktan sonra, dava konusu edilmiş olması halinde mükerrer dava olması nedeniyle davanın reddine, aksi takdirde yeni oluşan zimmet miktarına göre zincirleme suç hükümleri uygulandıktan sonra kesinleşen dosyadaki verilmiş cezanın mahsubu suretiyle hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.