Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17253 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14354 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 5 - 2013/289898MAHKEMESİ : Mersin 7. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 06/12/2010NUMARASI : 2009/851 Esas, 2010/1172 KararSuç : TefecilikMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;TCK'nın 241. maddesinde tefecilik suçunun oluşması için sanığın yalnızca bir kişiye ödünç para vermesi yeterli olup, bu işi meslek haline dönüştürüp dönüştürmemesinin öneminin bulunmadığı, bu suçun ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin suçlar bölümünde topluma karşı suçlar kısmı içinde yer aldığı, 5237 sayılı Yasanın 43/1. maddesi, suçun mağdurunun aynı kişi olmasını suçun zorunlu unsuru haline getirmiş iken, 08/07/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanunun 6. maddesi ile anılan madde ve fıkraya eklenen "Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır." hükmü ile zincirleme suçun kapsamının genişletildiği ve mağduru aynı kişi olsun ya da olmasın maddenin son fıkrasındaki istisnalar dışındaki tüm suçlarda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün hale getirildiği, bu nedenle suçun temadi ettiğinden ve birden fazla kişiye ödünç para verilmesinin tek suç oluşturduğundan bahsedilemeyeceği, ancak suçun zincirleme olarak işlenmesinin olanaklı olduğu, yine aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında önemli miktarlardaki paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olacağı hususları da gözetildiğinde; soruşturma ve kovuşturma aşamalarında dinlenen mağdurlardan sadece Onur Aytekin'in sanıktan faiz karşılığı ödünç aldığını beyan etmesi karşısında, Adli Emanetin 2009/2295 sırasında kayıtlı senetler ile alacak defterinde isimleri yazılı borçlulardan aşamalarda dinlenmemiş olanların tespiti ve mağdur olarak dinlenilmelerinden sonra sanık hakkında TCK'nın 43/1-2. maddelerinde yazılı zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK'nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,Bozmaya gerektirmiş, sanıklar müdafii ile O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.