Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17250 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13802 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 5 - 2013/285588MAHKEMESİ : Çine Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 29/03/2010NUMARASI : 2009/257 Esas, 2010/122 KararSuç : TefecilikMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın 241. maddesinde atılı suçun; "Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi,..." biçiminde tanımlandığı, bu düzenlemeye göre suçun oluşması için sanığın yalnızca bir kişiye ödünç para vermesi yeterli olup, bu işi meslek haline dönüştürüp dönüştürmemesinin öneminin bulunmadığı, tefecilik suçunun ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin suçlar bölümünde topluma karşı suçlar kısmı içinde bulunduğu, 5237 sayılı Yasanın 43/1. maddesi, suçun mağdurunun aynı kişi olmasını suçun zorunlu unsuru haline getirmiş iken, 08/07/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanunun 6. maddesi ile anılan madde ve fıkraya eklenen "Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır." hükmü ile zincirleme suçun kapsamının genişletildiği ve mağduru aynı kişi olsun ya da olmasın maddenin son fıkrasındaki istisnalar dışındaki tüm suçlarda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün hale getirildiği, bu nedenle suçun temadi ettiğinden ve birden fazla kişiye ödünç para verilmesinin tek suç oluşturduğundan bahsedilemeyeceği, ancak suçun zincirleme olarak işlenmesinin olanaklı olduğu gözetildiğinde, katılan ve mağdur T.. A..'ın aşamalardaki tutarlı anlatımlarına göre sanıktan kazanç karşılığında ticari ilişki dışında ödünç para aldıkları, bu beyanları ile uyumlu olarak aleyhlerinde sanık tarafından yapılan icra takipleri, 10/06/2009 tarihli kolluk araştırma tutanağı, sanıktan verilen para durumunu gösterir ajanda ele geçirilmesi, ödünç verilen paralar karşılığında katılan ve mağdurlardan senetler alınması, yine aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında önemli miktarlardaki paraların karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı bulunması hususları birlikte değerlendirildiğinde yüklenen zincirleme biçimde tefecilik suçunun tüm unsurlarıyla oluştuğu gözetilmeden dosya kapsamı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,Kanuna aykırı, katılan Hazine vekili ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.