Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16494 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13620 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 5 - 2013/251765MAHKEMESİ : Bakırköy 4. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 09/12/2011NUMARASI : 2007/243 Esas, 2011/365 KararSuç : ZimmetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;CMK'nın 260/1. maddesine göre zimmet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görümüş olan ve davadan haberdar edilmeyen H.. H..nin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından süresinde temyiz edilmesi karşısında 3628 sayılı Yasanın 18. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak katılma talebinin kabulüne karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Sanığın M.. M.. ile 17/11/1997 tarihinde yapılan sözleşme gereğince sayısal loto bayiliğine hak kazandığı, sözleşmenin 3/O maddesinde belirtildiği üzere toplanan oyun bedellerinin tamamının Milli Piyango İdaresine ait olduğu ve bu paranın bankada açtırılan hesaba her hafta yatırılması gerekirken, 21/03/2007 tarihinde eksik yatırarak toplam 4.907 TL'yi mal edindiği, 320 sayılı M.. M.. Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 58 ve 59. maddeleri hükmüne göre, 3670 sayılı Milli Piyango Teşkiline Dair Kanunun halen yürürlükte bulunduğu anlaşılan 12. maddesinde, Piyango İdaresine ait malların devlet malı sayıldığı, bunları zimmete geçirenlerin devlet malları ve paraları hakkında hükmedilecek cezalara tabi olduğunun belirlenmesi karşısında, sanığın oluşu kabul edilen eyleminin halen süren yerleşik uygulamaya göre basit zimmet niteliğinde bulunduğu anlaşılmakla, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Zimmet miktarı olan 4.907 TL'nin suç tarihindeki ekonomik koşullar ve paranın alım gücü nazara alındığında, değerinin az olduğu dikkate alınıp sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 249. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,Sanık hakkında zimmet miktarı olan 4.907 TL'den katılan idarece yapılan 2.651,20 TL teminatın mahsubu ile bakiye 2.255,80 TL'nin tahsili için aleyhine 10/05/2007 tarihinde İstanbul 6. İcra Müdürlüğünün 2007/5348 sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, sanığın bu durumu öğrendikten sonra icra tehdidi altında ana parayı ödemek zorunda kaldığı, TCK'nın 248. maddesinde yer alan etkin pişmanlık şartlarının oluşmadığı gözetilmeden dosya kapsamı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle indirim yapılması,Suçun 5237 sayılı TCK'nın 53/1-e maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi nedeniyle aynı Yasanın 53/5. maddesi gereğince ayrıca cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin nazara alınmaması,Kanuna aykırı, sanık ve müdafii ile katılan H.. H.. vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.