Tebliğname No : 4 - 2011/408735MAHKEMESİ : Aydın 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 10/05/2011NUMARASI : 2010/138 Esas, 2011/235 KararSuç : Görevi kötüye kullanmaMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;Sanık D.. G..'ün 10/05/2011 tarihinde müdafiin yüzüne karşı tefhim olunan hükmü, CMUK'nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra ve 28/07/2011 günlü dilekçe ile temyiz etmiş olduğu anlaşılmakla temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin diğer sanıklar hakkında kurulan hükümlerle sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Anayasanın 141/3, CMK'nın 34/1 ve 230/1. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanığı, katılanı, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi tatmin edecek, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde gerekçeli olması gerektiği nazara alınarak, Yargıtay'ın gerekçelerde tutarlılık denetimi yapması ve bu açılardan mantıksal ve hukuksal bütünlüğün sağlanması için kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak kurulacak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan kanaat, sanıkların suç oluşturduğu sabit görülen fiilleri ve bunun nitelendirilmesinin yapılması gerektiği halde, yazılı şekilde gerekçeden yoksun olarak hükümler kurulması, ayrıca Aydın Belediyesi'nde Başkan, Başkan Yardımcısı, Mali Hizmetler Müdürü, Sağlık İşleri Müdürü, İmar ve Şehircilik Müdür Vekili, Kıymet Takdir Komisyonu, Belediye Meclis ve Encümen Üyesi olarak görevli sanıkların, Belediyenin davacı olduğu meni müdahale davasında dava konusu taşınmazı davalılardan birine satarak davanın konusuz kalması sonucu Belediyenin mahkeme masrafını ödeyerek zarara uğrattıkları, taşınmazın ihaleye esas tahmin edilen bedelin belirlenmesinde takdir komisyonunca üzerindeki binaları gözetmedikleri, açık teklif usulüyle ihaleye çıkıldığı halde 2886 sayılı Kanunun 45. maddesine aykırı olarak katılım olmayınca pazarlık usulüne döndükleri, ihaleye sadece A..T... katılmasına rağmen herhangi bir hukuki işleme dayanılmaksızın satışı tapuda A.. T.. ile birlikte M.. S.. adına yaptıkları bu suretle görevi kötüye kullanma suçunu işledikleri gerekçede kabul edilmesine rağmen hüküm kısmında her bir sanık için ayrı ayrı olmak üzere "sanığın Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/294 esas sayılı dosyasında davacı A.. B.., M.. S.. ve A.. T..'in davalı olduğu tapunun 1544 ada 2 nolu parselde kayıtlı taşınmazın satışını yaparak davanın konusuz kalması ve Belediye aleyhine sonuçlanmasında görevi ihmal suçunu işlediği sabit olduğundan..." ibareleri kullanılmak suretiyle de çelişkiye neden olunması, Kabule göre de;Aydın Belediye Encümeni'nin 11/11/1996 gün ve 4571 sayılı kararıyla mülkiyeti Belediye'ye ait K.. Mahallesi 1533 ada 1 parsel sayılı (revizyon sonrası 1544 ada 2 parsel) arsa niteliğindeki taşınmazın intifa eksiltme usulüyle 20 yıl süre 810.000.000. TL bedelle H..A..Y..'ya ihale edildiği, ihaleyi alan tarafından sözleşme uyarınca arsa üzerine 663,63 m2'lik iki katlı betonarme binanın 15/01/1998 tarihinde inşa edildiği, 29/07/1999 gün ve 3153 sayılı karar ile ihale konusunun aynı şartlarda A..T.. ile M.. S..'a devredildiği, tapu kaydına 14/01/2018 tarihine kadar geçerli olmak üzere taşınmazın tamamının intifa hakkının A..T.. ile M.. S..'a ait olduğunun tescil edildiği, 13/10/2003 gün ve 2946 sayılı karar ile söz konusu ihalenin iptal edildiği, iptal işlemine ilişkin olarak Aydın 1. İdare Mahkemesinde açılan iptal davasının reddine karar verildiği, bu kararın temyiz edilmesi üzerine dosyanın Danıştay'da bulunduğu aşamada 17/04/2006 tarihinde Aydın Belediyesinin davalılar A..T.. ile M.. S.. aleyhine Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/294 esas sayılı dosyası ile fuzuli işgale dayalı meni müdahale davası açtığı; sanıkların, arsa üzerindeki iki katlı binanın ihale uyarınca ihaleyi alan tarafından yapıldığını ve 14/01/2018 tarihine kadar taşınmazın tamamı üzerindeki intifa hakkının Belediye'ye ait olmaması nedeniyle üzerindeki binanın değerlendirmeye esas alınmadan arsanın satışının yapıldığını, açık ihaleye katılım olmaması nedeniyle 2886 sayılı Kanuna uygun olarak pazarlık usulüyle ihalenin sonuçlandırıldığını savundukları; 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 49. maddesindeki "Açık teklif usulüyle yapılan ihalelerde istekli çıkmadığı, isteklilerin belgeleri veya son teklifleri uygun görülmediği takdirde, yeniden aynı usulle ihale açılır veya idare yararı görüldüğü takdirde, ihalenin bitiş tarihinden itibaren 15 gün içinde iş 43 üncü maddenin ikinci fıkrasında belirtilen esaslar dahilinde pazarlıkla yaptırılabilir." şeklindeki düzenleme uyarınca açık teklifle yapılan ihaleye katılım olmaması nedeniyle pazarlık usulüyle ihalenin sonuçlandırılması işleminde görev gereklerine herhangi bir aykırılık bulunmadığı; keza arsa vasıflı taşınmaz üzerindeki iki katlı binanın sözleşme uyarınca inşa edilmesi ve 14/01/2018 tarihine kadar intifa hakkının Belediye'ye ait olmaması nedeniyle sadece arsanın kıymet takdirinde değerlendirmeye esas alınmasında da hukuka aykırılık bulunmadığı; tapuya tescil edilmiş intifa hakları 14/01/2018 tarihine kadar devam etmesine rağmen Aydın Belediye Encümeni'nin 13/10/2003 tarihinde ihaleyi iptal etmesi, buna ilişkin idari yargı sürecinin sonuçlanmadığı bir aşamada arsanın ihale usulüyle bina üzerinde intifa hakkı bulunanlara devredilmesi ve yine ihaleyi A.. T..almasına rağmen bina üzerinde eşit hakka sahip olmaları ve Alaatin'in açık rızası uyarınca Alaattin ile birlikte M.. S..'a 1/2'şer hisse olarak devredilmesi ve arsanın davalılara devredilmesi nedeniyle konusuz kalan dava için yargılama masrafı yapılması eylemlerinde ise, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kararlarında da (06/12/2005 gün, E. 2005/4. MD-110 K. 2005/159; 18/10/2005 tarih E. 2005/4-96, K. 2005/118) belirtildiği üzere, görevi kötüye kullanma suçunun objektif cezalandırma şartlarından olan kamu zararının ekonomik zarar anlamında olduğu, kamu zararı kavramının ne olduğu hususunda müracaat edilebilecek ve her zaman için geçerli olabilecek genel bir tanım olan 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasasının 71. maddesine göre de mevzuata aykırı karar, işlem eylem veya ihmal sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasının kamu zararını oluşturduğu gözetilerek, Aydın 1. İdare Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının kesinleşip kesinleşmediği, A.. T.. ve M.. S..'un Belediye aleyhine intifa haklarına dayalı hukuk davası açıp açmadıkları da araştırıldıktan sonra bu hususta Sayıştay Emekli Uzman Denetçilerinden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,TCK'nın 53/1-a maddesindeki yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işlediği kabul edilen sanıklar hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmemesi,Kanuna aykırı, sanıklar İ.. O.., E.. S.., A.. S.. ve S.. Ç.. müdafiileri ile sanıklar A.. D.., T.. T.., A.. T..'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozmanın mahiyetine göre aynı Kanunun 325. maddesi gereğince hakkındaki hükmü temyiz etmeyen sanıklar M.. G.., A.. B.. ve temyiz talebi reddedilen sanık D.. G..'e TEŞMİLİNE, 16/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.