Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14699 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11129 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 4 - 2011/313400MAHKEMESİ : Mersin 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 22/03/2011NUMARASI : 2009/674 Esas, 2011/250 KararSuç : TefecilikMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Anayasanın 141, CMK'nın 34, 230, 232 ve 289/1-g maddelerinin amir hükümleri uyarınca hakimlerin ve mahkemelerin her türlü kararının gerekçeli olarak yazılmasının zorunlu olduğu, gerekçede delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin tahlil ve tartışması yapılarak, hangi kanıtla neden bu sonuca varıldığının bütün iddialar bakımından ayrı ayrı ortaya konması, bütün delillere itibar edilme veya edilmeme nedenlerinin vurgulanması, maddi gerçeğin tarafları inandıracak ve Yargıtay denetimine olanak verecek açıklıkta ifade edilmesi gerektiği; birlikte hareket eden sanıkların, 05/01/2008-25/07/2008 tarihleri arasında müştekiye 90.500 TL borç verip karşılığında 196.100 TL tahsil ederek, kazanç karşılığı borç vermek suretiyle tefecilik suçunu işledikleri iddiasıyla cezalandırılmalarının talep edildiği, sanıkların, müşteki ile ortak iş yapmak üzere belirtilen paranın kendisine verildiği savunmasında bulunarak yüklenen suçu kabul etmedikleri nazara alınarak, sanıkların tefecilik yapıp yapmadıkları hususunda kolluk araştırması yapılması ve vergi inceleme raporu alınması sonrasında, savunmalara neden itibar edilmediği ve her bir sanığın ne şekilde eyleme iştirak ettiği hususlarının denetime imkan verecek şekilde karar yerinde tartışılıp değerlendirilmesi suretiyle hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle mahkumiyetlerine karar verilmesi,Kabule göre de;TCK'nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasındaki “Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur” şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek şekilde ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle ilgili kanun maddesindeki cezanın alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması zorunluluğuna uyulmayarak, olayın oluş biçimine ve dosya içeriğine uygun olmayan yasadaki ifadelerin soyut tekrarından ibaret gerekçelerle, hak ve orantılılık kuralları gözetilmeden, temel cezaların alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle tayini,Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.