Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14697 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11108 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 4 - 2011/315206MAHKEMESİ : Mecitözü (Kapatılan) Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 06/07/2011NUMARASI : 2010/107 Esas, 2011/140 KararSuç : İhmali davranışla görevi kötüye kullanmaMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Sanığın, ruhsatsız iki yapı hakkında İmar Kanununun 32. maddesi hükmü uyarınca işlem yapmama şeklindeki eylemlerinin bir suç işleme kararına dayanması nedeniyle zincirleme biçimde ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden, TCK'nın 257/2. maddesiyle iki kez cezalandırılmasına karar verilmesi,CMK'nın 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için, aynı maddenin 6. fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de, bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliği veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada giderilmesi gereken maddi bir zararın bulunmasının zorunlu olduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, Dairemizce de benimsenen 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, CMK’nın 231/6-c maddesinde düzenlenen "giderilmesi gereken zarar" kavramının, somut, belirlenebilir maddi zarar olduğu, manevi zararların bu kapsamda bulunmadığı, dolayısıyla suç tarihi itibarıyle kayden sabıkasız bulunan sanık hakkında, somut maddi zararın ne olduğu denetime imkan verecek şekilde araştırılıp, kararda gösterilmeden "Suçun işlenmesiyle mağdurun ve kamunun uğradığı zararın aynen iade, önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmemesi nedeniyle..." şeklinde yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile CMK'nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,Yüklenen suçun TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlediği kabul edilmesine rağmen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmemesi,Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 01/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.