Tebliğname No : 4 - 2011/270980MAHKEMESİ : Çivril Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 15/03/2011NUMARASI : 2009/650 Esas, 2011/138 KararSuç : TefecilikMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın 241. maddesinde atılı suçun; "Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi,..." biçiminde tanımlandığı, bu düzenlemeye göre suçun oluşması için sanığın yalnızca bir kişiye ödünç para vermesi yeterli olup, bu işi meslek haline dönüştürüp dönüştürmemesinin öneminin bulunmadığı, tefecilik suçunun ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin suçlar bölümünde topluma karşı suçlar kısmı içinde bulunduğu, 5237 sayılı Yasanın 43/1. maddesi, suçun mağdurunun aynı kişi olmasını suçun zorunlu unsuru haline getirmiş iken, 08/07/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanunun 6. maddesi ile anılan madde ve fıkraya eklenen "Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır." hükmü ile zincirleme suçun kapsamının genişletildiği ve mağduru aynı kişi olsun ya da olmasın maddenin son fıkrasındaki istisnalar dışındaki tüm suçlarda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün hale getirildiği, bu nedenle suçun temadi ettiğinden ve birden fazla kişiye ödünç para verilmesinin tek suç oluşturduğundan bahsedilemeyeceği, ancak suçun zincirleme olarak işlenmesinin olanaklı olduğu gözetildiğinde; dosya içeriği ve UYAP kayıtlarına göre sanık hakkında aynı mahkemece aynı suçtan verilen 12/06/2009 gün ve 2008/541 esas, 2009/331 karar sayılı mahkumiyet hükmünün Dairemizin 30/09/2013 gün ve 2012/7174 esas, 2013/9480 karar sayılı ilamıyla onandığı, önceki iddianame tarihinin 19/08/2008 ve suç tarihinin 30/04/2008 olması, temyize konu dosyadaki suç tarihinin de 2007 olması karşısında hukuki kesintinin oluşmadığı, sanığın her iki dosyaya konu eylemlerinin bir bütün olarak zincirleme tefecilik suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, TCK'nın 241 ve 43/1-2 maddeleri uyarınca uygulama yapılıp, kesinleşen dosyada verilen cezanın bu cezadan mahsup edilmesi gerektiği halde eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.