Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1405 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11835 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 4 - 2011/320785MAHKEMESİ : Eskişehir 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 26/05/2011NUMARASI : 2010/617 Esas, 2011/478 KararSuç : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaretMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Hakaret suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Suçun aleni bir yer olan herkesin bulunabileceği, sanığa ait evin önünde ve apartman girişinde işlendiğinin anlaşılması karşısında tebliğnamede yer alan 2/1 nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, hükümde TCK'nın 125/3-a maddesine yer verilmemesi sonuca etkili bulunmamış, taksitlendirme sırasında aynı Kanunun 52/4. maddesi yerine 52/2. maddesine yer verilmesi ise mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanığın temyiz itirazlarının reddiyle eleştirilen hususlar dışında usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,Görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;Görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçları dışında kurulan hükümlere yönelik bir temyiz talebi bulunmadığı nazara alındığında tebliğnamedeki 1/2 nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanığın olay tarihinde kesinleşen icra takibiyle ilgili olarak haciz işlemi için evine gelen icra memuru ve avukat stajyerine karşı yapılan haciz işlemine engel olmak için tehdit içerikli sözler söyleyip onları düzenlenen adli raporlara göre basit tıbbi müdahale ile giderilecek ölçüde yaraladığı anlaşılan olayda 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 26/1. maddesinde stajyer avukatların avukat yanında staja başladıktan sonra avukatın yazılı muvafakatı ile onun gözetimi ve sorumluluğu altında icra müdürlüklerindeki işleri yürütebileceği hüküm altına alınmakla birlikte S.. A..'nın henüz baro levhasına kayıtlı avukat sıfatını kazanmadığı, icra memuru Özlem Şora'nın da bu kapsamda olmadığı, bu nedenle TCK'nın 6/1-d maddesinde sayılan yargı görevi yapanlar kapsamında bulunmadığı anlaşılan müştekilerin bu konumu gözetilmeden TCK'nın 265/1. maddesi yerine 265/2. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 20/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.