MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : ZimmetHÜKÜM : Sanık ...'in mahkumiyetine, sanık Mustafa'nın beraetineMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; CMK'nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin 30/12/2011 havale tarihli dilekçe ile vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Yasanın 18. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca Hazinenin katılma talebinin kabulüne karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Sanık Mustafa hakkında kurulan hükmün incelenmesinde; Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraet hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde ise; 19/12/2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanunun 21. maddesiyle yapılan değişiklikten önce 5271 sayılı CMK'nın 150/3. maddesi uyarınca üst sınırı en az beş yıl hapis cezasını gerektiren suçtan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmalarda müdafii bulundurulmasının zorunlu olduğu, nitekim hüküm tarihinde de bu düzenlemenin yürürlükte bulunduğu nazara alınmaksızın, 23/11/2005 tarihli son oturumda sanık müdafii hazır bulundurulmaksızın hüküm kurulmak suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması, Kabule göre ise; Tüm dosya kapsamına göre,... Tapu Sicil Müdürlüğünde VHKİ olarak görev yapan sanığın yasal yetkisi bulunmamasına rağmen tapuda işlem yaptıran kişilerden tahsilat yetkisi olmadığı halde görevinin sağladığı güveni kötüye kullanarak kendileri tarafından bankaya yatırılacağı biçimindeki hileli sözlerle aldığı paraları mal edinmesi biçiminde gerçekleşen fillerin mağdur adedince ikna suretiyle irtikap suçunu oluşturduğu, sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nın 209/2, 219/3-4, 33. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nın ise 250/2, 53/1 ve 53/5. maddeleri ile bu Kanuna 6352 sayılı Kanun ile eklenen 250/4. maddesi de gözetilerek 5252 sayılı Kanunun 9/3 ve CMK'nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca ortaya çıkan sonuçlarının birbiriyle bütün olarak karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi ve buna göre hüküm kurulması yerine suç vasfına ilişkin yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi, Suça konu olan 6.582 TL'yi, hakkında henüz adli soruşturma başlamadan önce 31/12/2003 tarihinde ödeyen sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 248/1. maddesi yerine aynı maddenin 2. fıkrası gereğince indirim yapılarak fazla ceza tayini, Suçun 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlendiği kabul edilmesine rağmen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanmaması, Kanuna aykırı, sanık müdafii ile katılan ... Hazinesi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.