Tebliğname No : 4 - 2011/257405MAHKEMESİ : İstanbul 4. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 26/05/2011NUMARASI : 2011/90 Esas, 2011/191 KararSuç : Görevi kötüye kullanmaMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Olay tarihinde İstanbul Barosu'na kayıtlı avukat olarak görev yapan sanığın, katılan B.. Ö..'in İsmet Keklik isimli galericiden satın aldığı araca ilişkin borcun ödenmemesi halinde aleyhine yapılacak icra takibine dair kendisine geniş yetkiler veren Eyüp 7. Noterliği'nce düzenlenen 15/07/2005 tarih ve 21556 yevmiye sayılı özel vekaletname uyarınca hiç tanımadığı katılanın vekilliğini üstlendiği, borcun ödenmemesi nedeniyle Şişli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2005/13158 sayılı dosyası üzerinden 18/07/2005 tarihinde başlatılan takipte, müvekkili ile görüşmeden aynı gün alacaklı ile birlikte İcra Müdürlüğü'ne giderek ödeme emrini tebliğ alıp, lehe işleyen sürelerden feragat ettiği, borcu kabul ettiğini belirterek katılana ait Gaziosmanpaşa İlçesi Arnavutköy'de bulunan arsanın kaydı üzerine haciz konulmasına muvafakat gösterdiği, bu şekilde takibin kesinleşmesini ve taşınmazın haczedilmesini sağlayarak katılanın mağduriyetine sebebiyet verdiği iddiasıyla açılan kamu davasında;İsmet Keklik hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan yürütülüp, soruşturma aşamasında tefrik edilen Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2009/83551 sayılı dosyası, sanık ve Yasin Özkan isimli şahıs hakkında aynı suçtan tefrik edilen soruşturma evrakı ve iş bu dava arasında CMK'nın 8/1. maddesinde yer aldığı şekilde hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşılmakla, anılan şahıslar hakkında kamu davası açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ve olanaklı ise davaların birleştirilerek delillerin birlikte değerlendirilmesi, aksi durumda ilgili dosyaların aslı veya onaylı suretlerinin getirtilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,Kabule göre de;Sanığın eylemi sabit görülmeyerek beraetine karar verilmesine rağmen hükümde CMK'nın 223/2-e maddesine yer verilmeyerek aynı Kanunun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/07/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.