Esas No : 2013/8769 Karar No : 2014/13317Tebliğname No : 4 - 2011/211946MAHKEMESİ : Ankara 24. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 22/03/2011NUMARASI : 2010/234 Esas, 2011/283 KararSuç : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaretMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Sanığın adli sicil kaydına göre 4320 sayılı Yasanın 2/son maddesi uyarınca oluşturulan sabıkasına ilişkin olarak 6284 sayılı Kanunun 13/1. maddesi ile eylemin suç olma özelliği korunarak müeyyidesinin zorlama hapsine dönüştürülmüş olması karşısında halen CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasına engel teşkil ettiği, ayrıca yeterli gerekçe gösterilerek TCK'nın 50, 51 ve 62. maddelerinin uygulanmaması yönündeki mahkemenin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla tebliğnamedeki bu hususlarda bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.Hakaret suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz incelemesinde;Suçu alenen işlediği anlaşılan sanık hakkında yasal koşulları oluştuğu halde TCK'nın 125/4. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle eleştirilen husus dışında usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz incelemesine gelince; TCK'nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçimlik hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında; Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, olay tarihinde sanığın kendisine karşı gerçekleştirilen yaralama eyleminin faillerinin yakalanması için katılan polis memurlarına şikayette bulunduğu katılanların sanık ile birlikte olay mahalline gidip kendisini darp eden kişiyi göstermesini istediklerinde kendisini darp eden kişiyi göstermeyip orada bulunan bütün eğlence mekanlarının kapatılıp mühürlenmesini talep etmesi ve katılanların da bu talebe olumsuz karşılık vermeleri üzerine hakaretler ettiği, bu nedenle karakola götürülmek istenen sanığın hakaretlerine devam ederek araca binmek istememesi nedeniyle zor kullanılarak araca bindirildiği, araçtan inildiğinde de karakola girmemek için yere oturup kalkmaması üzerine el ve ayaklarından tutularak karakola alınması şeklinde gerçekleştiği anlaşılan olayda, eylemin pasif direnme niteliğinde olduğu ve yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilerek beraet kararı verilmesi yerine yanılgılı değerlendirme sonucu mahkumiyet hükmü kurulması, Kabule göre de; Yüklenen suçun birden fazla kamu görevlisine karşı gerçekleştirildiği kabul edilmesine karşın TCK'nın 43/2. maddesinin uygulanmaması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 25/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.