Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13288 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9656 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 4 - 2011/256185MAHKEMESİ : Silivri 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 10/11/2010NUMARASI : 2006/825 Esas, 2010/804 KararSuç : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından kurulan hükümlerin yapılan incelemesinde;Hakaret suçundan hüküm kurulurken TCK'nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın doğrudan aynı Kanunun 125/3-a-4, 43/2-1 ve 62. maddelerinin bu sıra dahilinde uygulanması suretiyle tayini gerektiği gözetilmeyerek eksik ceza tayini ve direnme fiilinin birden fazla kamu görevlisine karşı işlendiği kabul edilmesine rağmen TCK'nın 43/2. maddesinin tatbik edilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanık müdafiin temyiz itirazlarının reddiyle eleştirilen hususlar dışında usul ve kanuna uygun olan hükümlerin ONANMASINA, Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan kurulan hükmün yapılan incelemesinde;Sanığın karıştığı kazanın maddi hasarlı olması nedeniyle TCK'nın 270. maddesi kapsamında üstlenilebilecek bir suçun bulunmaması karşısında, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun oluşabilmesi için, yazılı veya sözlü beyan üzerine düzenlenen resmi belgenin, konusunu tek başına başka bir belgeye, araştırmaya gerek kalmadan ispat edici güce sahip olması gerekir. Beyanı alan kamu görevlisi, doğruluğunu araştırıp, buna kanaat getirdikten sonra belgeyi düzenlemek durumunda ise yani belge kişinin beyanı yanında memur tarafından yapılacak inceleme vearaştırma sonucunda meydana getirilecek ise suç oluşmayacaktır. Sürücü belgesi bulunmayan sanığın, görevli trafik polislerine aracı kullanan kişinin yeğeni Ö. Ö.. olduğunu beyan ettiği ancak trafik polislerinin; sanığın, ilk aşamadaki aracı kullanan kişinin kendisi olduğu yönündeki beyanı ve kazaya karışan diğer araç sürücüsü R.. G.. ile aynı araçta bulunan S.K..'in anlatımlarından, aracı kullanan kişinin sanık olduğunu tespit ettikleri anlaşılmakla, yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı nazara alınarak beraeti yerine yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 25/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.