Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13246 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12776 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 4 - 2011/346515MAHKEMESİ : Havsa Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 24/05/2011NUMARASI : 2010/72 Esas, 2011/69 KararSuç : Görevi yaptırmamak için direnme, mala zarar vermeMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre görevi yaptırmamak için direnme suçundan dolayı yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;İnfazda tereddüt oluşturacak biçimde gerekçeli kararın hüküm fıkrasında sanık hakkında atılı direnme ve mala zarar verme suçlarından dolayı ikişer kez hüküm kurulması,Direnme fiilinin birden fazla kişi ile birlikte gerçekleştirildiği anlaşıldığı halde TCK'nın 265/3. madde ve fıkra hükmünün sanık hakkında uygulanmaması,İddianamede talep edilmemesine karşın görevi yaptırmamak için direnme suçundan hüküm kurulurken CMK'nın 226. maddesi gereğince sanığa ek savunma hakkı verilmeden TCK'nın 43/2. maddesinin uygulanması, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/06/2008 gün ve 2008/149-163, 13/11/2007 gün ve 2007/171-235 sayılı Kararlarında da belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin CMK'nın 231/5-6. maddesindeki şartlar gözetilmek suretiyle seçenek yaptırımlara çevirme ve erteleme gibi diğer kişiselleştirme nedenlerinden önce hakim tarafından değerlendirilmesinin zorunlu bulunduğu, sanığın adli sicil kaydında yer alan, Havsa Asliye Ceza Mahkemesinin 11/06/2002 tarihli, 2002/32-59 Esas ve Karar sayılı erteli mahkumiyetinin 765 sayılı TCK'nın 95. maddesine göre hüküm tarihinden itibaren 5 yıllık sürenin suç işlemeksizin geçirilmiş olması sebebiyle esasen vaki olmamış sayılacağı, yine adli sicil kaydında yer alan 3167 sayılı Yasanın 16/1. maddesine muhalefet suçlarına ilişkin mahkumiyetlerin de, 6273 sayılı Kanunun 3. maddesi ile idari yaptırıma dönüştüğü dikkate alınıp, diğer taraftan güncel adli sicil kaydında Babaeski Asliye Ceza Mahkemesinin 25/05/2006 tarihli, 2006/101-203 Esas ve Karar sayılı ilamının 07/04/2010 tarihinde kesinleştiği görülmekle, bahse konu ilamın kesinleşme ve infaz şerhli onaylı bir suretinin getirtilip, tekerrüre esas alınıp alınmayacağının değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuca göre sanık hakkında mala zarar verme ve direnme suçlarından dolayı TCK'nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağının, mala zarar verme suçundan dolayı seçenek yaptırım olarak adli para cezasının tayin ve takdir edilip edilmeyeceğinin, direnme suçundan dolayı da CMK'nın 231/5-14. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, Mala zarar verme suçunun şikayete tabi olup, şikayetçi İ.. A..'ın da olayın tanığı olduğu gözetilip, bu şahsın usulüne uygun şekilde duruşmalara celbi sağlanarak konuyla ilgili ayrıntılı şikayet ve beyanının alınmasından, zararının giderilip giderilmediğinin tespit edilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken adı geçenin dinlenmesinden de vazgeçilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile atılı suçtan mahkumiyet hükmü kurulması,Kanuna aykırı ve sanık R.. K.. vasisi E.. K..'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 24/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.