Tebliğname No : 4 - 2011/174098MAHKEMESİ : Sivrice Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 10/02/2011NUMARASI : 2010/53 Esas, 2011/8 KararSuç : Sanık Sadam hakkında görevi yaptırmamak için direnme, diğer sanık hakkında 4320 sayılı Kanuna aykırılık, kasten basit yaralamaMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Sanık F.. Y.. hakkında kasten yaralama ve 4320 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Sanığın aşamalardaki savunmalarında yaralama suçunu inkar etmekle birlikte oğlu Sadam'ın kızı Gönül'ü darp ettiğini, kendisine de küfür ettiğini ve boğazını sıktığını beyan etmesi karşısında, eylemlerin öncelik sonralık ilişkisi de gözetilerek kasten yaralama suçundan dolayı hakkında TCK'nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanması gerekip gerekmediği karar yerinde tartışılmadan atılı suçtan yazılı şekilde hüküm tesisi,Hükümden sonra yürürlüğe giren 6284 sayılı Kanunun 23. maddesi ile 4320 sayılı Kanunun yürürlükten kaldırılması karşısında TCK'nın 7/2. maddesi de gözetilerek 4320 sayılı Kanuna aykırılık suçundan dolayı sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,Sağır ve dilsiz olduğu için kendisine tercüman atanan sanık Faik'in, CMK'nın 324/5. madde ve fıkrasına aykırı olarak, tercümana ödenen ücretten sorumlu tutulması, sanık S.. Y.. bakımından kasten yaralama suçunun mağduru olan yaşı küçük Gönül için sarfedilen ve adı geçen sanığın sebebiyet verdiği kameraman ve bilirkişiücreti olan 135 TL ile mağdureye atanan vekil için hükmolunan 274 TL Avukatlık ücretinden sorumlu olmadığı halde sanık Faik'in bu giderlerden ve T.C. Anayasasının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanık Faik için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu müdafii ücretinden de diğer sanıkla birlikte sorumlu tutulması suretiyle hakkında fazla yargılama giderine hükmedilmesi, Sanık S.. Y.. hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;22/05/2010 günü akşam saatlerinde kardeşi olan mağdure Gönül'e yönelik kasten yaralama suçundan dolayı aranan sanığın görevli polis memurları tarafından ertesi gün sabah görülüp hakkında yasal işlem yapılmak üzere karakola götürülmek üzere polis aracına davet edildiğinde karakola gitmemek için katılan polis memuru M.. K..'a yumruk sallamak suretiyle üzerine atılı görevi yaptırmamak için direnme suçunu işlediği tüm dosya kapsamından anlaşıldığı halde, delillerin takdirinde hataya düşülerek yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde beraetine karar verilmesi,Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık F.. Y.. müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK'nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 17/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.