Tebliğname No : 5 - 2013/84256MAHKEMESİ : Bitlis Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 24/05/2012NUMARASI : 2009/17 Esas, 2012/340 KararSUÇ : İhaleye fesat karıştırma, hakaret, mala zarar verme, kasten yaralamaya teşebbüs etme İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;CMK'nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin 18/05/2011 havale tarihli dilekçe ile vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanunun 18. maddesindeki "...Hazine avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde Maliye Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır." düzenlemesinin verdiği yetkiye dayanılarak Hazinenin katılma isteminin ihaleye fesat karıştırma suçuyla sınırlı olarak KABULÜNE, temyiz dilekçesinin içeriği itibariyle, şikayetçi Hazine vekilinin temyiz iradesinin; hakaret ve kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik olup mahkumiyet ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı olmadığı anlaşılmakla, hakaret ve kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından şikayetçi Maliye Hazinesinin zarar gören sıfatı bulunmadığından Hazine vekilinin beraat hükümlerine yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin; tüm sanıklar hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik O yer Cumhuriyet Savcısı ve suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Hükümden sonra 30/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 12. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 235. maddesinde düzenlenen ihaleye fesat karıştırma suçu için aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hapis cezasının alt ve üst sınırlarının değiştirilmiş ve bu suç sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmesi durumunda cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3. fıkrası;“İhaleye fesat karıştırma suçunun: a) Cebir ve tehdit kullanmak suretiyle işlenmesi halinde temel cezanın alt sınırı beş yıldan az olamaz. Ancak, kasten yaralama veya tehdit suçunun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca bu suçlar dolayısıyla cezaya hükmolunur. b) İşlenmesi sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmemiş ise, bu fıkranın (a) bendinde belirtilen haller hariç olmak üzere, fail hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” şeklinde yeniden düzenlenmiş ise de; tehdit kullanılarak ihaleye fesat karıştırma eylemleri yönünden kamu zararı bulunup bulunmadığının bir öneminin olmaması, bu eyleme yönelik cezanın üst sınırı 7 yıla indirilmekle birlikte alt sınırının yine 5 yıl olarak kalması ve somut olayda, sanıklar hakkındaki temel cezaların alt sınırdan belirlenmiş olması karşısında; 6459 sayılı Kanun hükümlerinin sanıklar ve suça sürüklenen çocuklar lehine sonuç doğurmadığı kabul edilerek,Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar E.. G.. ve N.. Y.. yönünden yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Olayın meydana geliş şekline ve sanık savunmalarına göre, E.. G.. ve N.. Y.. dışındaki sanıkların ve suça sürüklenen çocukların, ihaleye katılma koşullarına sahip olan kişilerin ihaleye katılmalarını engellemek amacıyla cebir veya tehdit içerikli eylemlerde bulunup bulunmadıklarının kesin olarak belirlenebilmesi bakımından, dosyada bulunan güvenlik kamerası görüntüleri ile sanıklara ait fotoğrafların bilirkişiye karşılaştırması yaptırılıp denetime olanak verecek şekilde, herbir sanığın sağladığı katkının önemi itibariyle, ihaleye fesat karıştırma eylemi yönünden iştirak iradesinin ve fiil üzerinde ortak hakimiyetlerinin olup olmadığı üzerinde durularak hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle, sanıklar E.. G.. ve N.. Y.. dışındaki tüm sanıkların ve suça sürüklenen çocukların atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi,Kabule göre de;Güroymak Belediyesi tarafından 09/10/2008 tarihinde yapılması kararlaştırılan ve bu tarihten önce, sanıklardan E.. G.. dışında 10 müştekinin daha 7.800 TL geçici teminat yatırarak şartname aldığı taşınmaz satışı ihalesi başlamadan, sanıkların tehdit içerikli eylemlerde bulunarak ihaleye katılma koşullarına sahip olan kişilerin ihaleye katılmalarını engelledikleri, ihale komisyonu kararına göre ihaleye katılım olmadığından ihalenin yapılamadığı ve bu şekilde eylemin tamamlandığı gözetilmeksizin, koşulları oluşmadığı halde, sanıklar ve suça sürüklenen çocuklar hakkında teşebbüs hükümleri uygulanmak suretiyle eksik cezalara hükmolunması,T.C. Anayasasının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik'in 8. maddesi gereğince, suça sürüklenen çocuklar için baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunmanların ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali geliri bulunmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuklardan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu müdafii ücretlerinin de yargılama giderlerine dahil edilmesi,Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet Savcısı ve suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.