Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11914 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8499 - Esas Yıl 2014
Tebliğname No : 5 - 2014/75419MAHKEMESİ : Muğla 2. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 25/12/2013NUMARASI : 2013/184 Esas, 2013/364 KararSuç : Rüşvet almaya teşebbüsMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;Şikayetçi Muğla Özel İdare Müdürlüğünün atılı rüşvet almaya teşebbüs suçunun zarar göreni olması nedeniyle davaya katılma hakkı bulunduğu halde mahkemece bu yöndeki talebin reddedilmesinde isabet bulunmadığı ve hükmün 23/01/2014 havale tarihli dilekçe ile vekili tarafından süresinde temyiz edildiği nazara alınarak 5271 sayılı CMK'nın 237/2 ve 260/1. maddeleri gereğince müşteki idarenin davaya katılma talebinin kabulüne, tayin olunan ceza miktarına göre sanık müdafiin duruşma isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:M.. İ.. Genel Sekreterliğinde Ruhsat ve Denetim müdürü olarak görev yapan sanığın 12/04/2012 tarihinde yapılan Ula ilçesi Yeşilova köyü sınırlarında bulunan maden ocağı işletme ihalesini kazanan ... İnşaat Taşımacılık ve Nakliyat Maden Turizm İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin temsilcisi olan ve şirket adına işlemleri yürüten müşteki V.. İ..'den ihaleye konu sözleşmenin imzalanması aşamasında rüşvet istemek suretiyle atılı suçu işlediği iddia ve kabul edilmiş ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/03/1981 gün ve 5-2/106 sayılı Kararında açıklandığı üzere ceza yargılamasının temel amacının hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olduğu, sanığın savunmasında iddiaların tamamen kurgudan ibaret olduğunu, şikayetçinin almış olduğu ihale sürecinde görev ve yetkisinin bulunmadığını ve bu sebeple kendisinin herhangi bir belge imzalamasının gerekmediğinden para talep etmesinin söz konusu olmayacağını, dosyaya delil olarak sunulan ses kaydında kendisinden başka bir çok kişinin sesinin yer aldığını, odanın kapısının açık olduğunu, kendisinin sesinin bir iki yerde duyulduğunu, bunda da rüşvete ilişkin konuşma olmadığını, yapılan ses kaydının tamamen farklı zamanlarda yapılan eklemeli ses kaydı olduğunu savunması karşısında, sanığın rüşvete konu ihalede ve sözleşmesinin imzalanması sürecinde görevli olup olmadığının, parafı olmadan sözleşmenin imzalanıp imzalanmayacağının kurumundan sorulması, ses kaydında geçen şahıs 1 ve şahıs 2'nin kimliği tespit edilip bu kişilerin, ayrıca M.. İ.. Genel Sekreterliğinde çalışan İsmail .. ile Avukat Esra ... tanık sıfatıyla olayla ilgili bilgilerine başvurulması, bahse konu ses kayıtlarının sanığa ait olup olmadığı, ekleme ya da montaj yapılıp yapılmadığı hususlarında uzman bir bilirkişiden rapor alındıktan sonra suçun sübutunun ve niteliğinin belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,Kabule göre de;Suçu TCK'nın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işleyen sanık hakkında 53/5. maddesi uyarınca “cezanın infazından sonra işlemek üzere hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkileri kullanmasının yasaklanmasına,” karar verilmesi gerektiği nazara alınmadan “memuriyet görevine ilişkin hak ve yetkilerin kullanılmasının yasaklanmasına” karar verilmesi,Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.