Tebliğname No : 4 - 2011/172730MAHKEMESİ : Fatih 3. (İstanbul 42.) Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 10/11/2010NUMARASI : 2007/817 Esas, 2010/1084 KararSUÇ : Zincirleme biçimde görevi yaptırmamak için direnmeMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Sanığın adli sicil kaydına göre daha önce kasıtlı suçlardan mahkum olduğunun anlaşılması karşısında, 5728 sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik CMK'nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının oluşmadığı gözetilerek yapılan incelemede;Sanığın birden fazla kamu görevlisine karşı direnme suçunu işlediği kabul edilmesine rağmen, hakkında TCK'nın 43/2-1. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni sayılmamış, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Olayın oluş ve gelişimi ile tüm dosya kapsamı karşısında, suç tarihinde park halindeki bir araçtan hırsızlık yaptığı sırada yakalanan ve hakkında işlem yapılmak istenen sanığın, bu nedenle karakola götürülmek istenmesine karşı çıkarak görevli katılan Velittin'i yumrukla basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde darp etmesi biçiminde gerçekleşen olayda, 5237 sayılı TCK'nın 3. maddesindeki “Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur” şeklindeki düzenleme ile 61/1-a maddesinde yedi bent halinde sayılmış cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine yönelik ölçütler birlikte değerlendirilerek temel cezanın alt sınırdan makul bir oranda uzaklaşılarak belirlenmesi gerekirken dosya içeriğiyle bağdaşmayacak ve eylem ile orantılı olmayacak şekilde alt sınırdan çok fazla uzaklaşılmak suretiyle tayini,Darp edildiğine ilişkin savunmaları, hakkında atılı suçtan beraet kararı verilen diğer sanık Ö.. S..'ın beyanları ve doktor raporuyla doğrulanan sanık K.. Ş.. hakkında TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasından sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 12/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.